‘din ve Hayat’ Bu Dergide

İstanbul Müftülüğü 2006 yılından itibaren başta il genelinde görev yapan personele ve halka faydalı olması amacıyla yayınladığı Din ve Hayat dergisi bugün 22. sayısı ile ilmi yolculuğuna devam ediyor.

Din ve Hayat dergisinin yayın kurulunda İstanbul Müftülüğü’ne bağlı camilerde, Kur’an Kurslarında ve müftülüklerde hizmet veren vaiz, imam-hatip, müezzin kayyım ve Kur’an Kursu öğreticileri bulunuyor. Yarı akademik bir hüviyete sahip olan dergi dört ayda bir yayınlanıyor. Din ve Hayat’ın her sayısı tamamen özel bir konu olarak hazırlanıyor.3

Derginin ilk sayısı, 2007 yılı Kutlu Doğum haftası çerçevesinde Peygamber Efendimiz’e ithafen “İnsanlığın Tükenmeyen Ümidi Efendimiz’e” ismiyle neşredilmiş. Bu eseri takiben “Yaratan Rabbinin Adıyla Oku, Bir Kutlu Sefer: Hac, Kainattan Sorumluyuz, Ramazan: Kötülüklere Kalkan, İyiliklere Kapı” ismiyle dört yayın daha çıkmış. 2008 yılından itibaren İstanbul Müftülüğü yayınlarını Türkiye Diyanet Vakfı İstanbul Şubesi ile birlikte Din Ve Hayat/TDV İstanbul Müftülüğü Dergisi olarak sürdürüyor.

2014 yılında "İletişim Ve Din Dili" dosyası ile 22. sayısını yayımlayan Din Ve Hayat Dergisi’nin başlangıcından itibaren yayımladığı diğer sayıların özel dosya başlıkları ise şöyle: Hz. Muhammed (S.A.V.), Kur’ân-ı Kerîm, Hac, Çevre, Ramazan, Değer, Seyahat, Din Görevlileri, Din Ve Şehir/İstanbul, İş Ahlâkı, Kurban, Aile, Din Ve Dünyevileşme, Sanat, Şiddet, Ahiret, Spor, Adalet, İffet, Cami, İman.

Din ve Haya Dergisini PDF halinde aşağıdaki sitesinden indirebilir ve okuyabilirsiniz.

İletişim: www.istanbulmuftulugu.gov.tr   ve www.dinvehayatdergisi.com adresinden ulaşılabilir.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.