Diş Beyazlatan Doğal Sakız

Türkiye’nin birçok bölgesinde yetişen kenger sakızının faydaları hakkında bilgi veren aktar Abdullah Yakar, kenger sakızının dişleri beyazlattığını belirtti.

Kenger sakızının özellikle Anadolu’da çok sık kullanıldığını ifade eden Abdullah Yakar, “Ülkemizin birçok bölgesinde doğal olarak yetişen kenger şifa yönü çok olan bir bitkidir. Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu ve Akdeniz bölgesinde bol miktarda bulunur. Kenger otu, sebze olarak kullanıldığı gibi, köklerinden elde edilen sakız da kullanılır. Kenger sakızı olarak anılan sakız Anadolu’da oldukça yaygındır. Sık kullanılan ve bilinen bir sakız türüdür” dedi.

DİŞ FIRÇASI GÖREVİ GÖRÜR

Diş ağrıları ve diş eti rahatsızlıklarında kenger sakızının kullanılabileceğini dile getiren aktar Yakar, “Kramp çözücü, hazımsızlığı giderici ve sinirleri güçlendirici özellikleri vardır. Migrene karşı faydalıdır, kan temizleyicidir, terletici ve vücuda rahatlık verici özelliği vardır. Damar tıkanıklığını önlemeye yardımcı olur. Çiğ olarak tüketildiği gibi yemeği, salatası ve turşusu da yapılır.

Aynı zamanda köklerinin kurutulup toz haline getirilmesiyle kahve olarak da tüketilebilir. Kenger sakızı da, kengerin kök bölgesine yapılan bir çizikle beyazımsı bir süt akar ve bu sütün katılaşmasıyla kenger sakızı elde edilir. Doğal bir sakız olduğundan çok fazla tercih ediliyor. Özellikle diş hastalıkları başta olmak üzere birçok rahatsızlığa iyi gelir. Hoş kokusu ve kendine özgü tadı ile yöre insanın vazgeçilmezleri arasındadır.

Diş ağrıları, diş eti rahatsızlıkları ve dişlerin beyazlatılmasında büyük etkisi vardır. Ayrıca safra kesesindeki taşların düşürülmesinde, mide ağrısı ve şişkinliğine iyi gelir. İştah açıcı özelliği vardır, hazımsızlık rahatsızlıklarında, tansiyon, yüz felci ile şeker hastalarına iyi geldiğine dair halk arasında yaygın bir inanış vardır.

SAKIZ BİR HAFTADA YUMUŞUYOR

Yine kenger sakızı, doğal yapısı ile diş fırçası görevi görür, dişlerin temizlenmesinde etkin rol oynar. Ağızdaki eklemleri çalıştırıp, diş etlerine de masaj yapar” diye konuştu.

Kenger sakızı çiğnemenin sabır istediğini söyleyen aktar Abdullah Yakar, sakızın yumuşamasının yaklaşık bir haftayı bulduğunu ifade etti. Yakar, “Bu arada kenger sakızı mutlaka su içerisinde muhafaza edilmelidir. 5-6 ay gibi sürede kullanılabilir. Özellikle Darende ilçesinde birçok ev halkının geçim kaynağı olan kenger, keşfedilmesi gereken bitkilerimizin arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.