Diyanet 90 Bin Camide Okunacak Cuma Hutbesinde Şiddete Dur Diyecek
Diyanet İşleri Başkanlığı, her hafta özenle hazırlanarak ülke genelindeki 90 bini aşkın camide irad edilen cuma hutbesinde bu hafta şiddete dikkat çekecek.
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 19 Kasım 2021 tarih ve "Şiddet İnsan Onuruyla Asla Bağdaşmaz" konulu cuma hutbesi yayınlandı.
Hutbe, kamuoyuyla paylaşıldıktan sonra sosyal medyada yüzbinlerce beğeni ve paylaşım aldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, her hafta özenle hazırlanarak ülke genelindeki 90 bini aşkın camide irad edilen cuma hutbelerinde dini ve toplumsal hayata katkı sağlayacak konuları gündeme taşıyor.
Diyanet 90 bin camide okunacak cuma hutbesinde şiddete dur diyecek
Başkanlık bu haftaki cuma hutbesinde de önemli bir konuyu gündemine aldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, toplumsal bir sorun olan ve son zamanlarda çeşitli sebeplere bağlı olarak artış gösteren şiddet konusuna dikkat çekmek amacıyla bu hafta hutbe başlığını "Şiddet İnsan Onuruyla Asla Bağdaşmaz" şeklinde belirledi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın talimatıyla hazırlanan hutbede, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.s.) ashabına hitaben Arafat’ta irad ettiği ve vefatından önceki son hutbe olması dolayısıyla “Veda Hutbesi” olarak adlandırılan hutbeye şu sözlerle başladığı hatırlatıldı:
“Ey insanlar! Bu Zilhicce ayınız, bu Mekke şehriniz, bu gününüz nasıl mukaddes ise kanlarınız, mallarınız, ırzlarınız, şeref ve namusunuz da aynı şekilde mukaddestir.’ Sevgili Peygamberimiz, bu uyarısından sonra sözlerine şöyle devam etti: ‘Dikkat edin, size mümini tanıtıyorum: O, insanların canı ve malı hususunda güvendiği kişidir. Müslüman ise elinden ve dilinden insanlara zarar gelmeyendir.”
İslam’a göre kadın, erkek, çocuk, genç ve yaşlı her insanın bedeninin, kişiliğinin, haysiyetinin, iffetinin ve şerefinin dokunulmaz olduğu vurgulanan hutbede, “Onun içindir ki hiçbir kimse bir başkasının canına, malına ve kişilik haklarına kast edemez. Şerefini ve onurunu zedeleyecek davranışlarda bulunamaz. Canlı cansız hiçbir yaratılmışa zarar verecek bir tavır ve tutum içinde olamaz.” denildi.
“Şiddet insanlık suçudur”
Her geçen gün artmakta olan kadına yönelik şiddetin vicdanları yaraladığı belirtilen cuma hutbesinde, şu ifadelere yer verildi:
“İnancımızda asla yeri olmayan şiddet, insanlık suçudur. Şiddet acizliktir, merhametsizliktir, zulümdür. Şiddet, can dokunulmazlığı ihlalidir ve insan onuruyla bağdaşmaz. Hiçbir gerekçe şiddet için mazeret olamaz.
Şiddetin dini, dili, ırkı, coğrafyası ve sosyal statüsü yoktur. Kimden gelirse gelsin şiddetin hiçbir şekli kabul edilemez. Rabbimizin gazabı, meleklerin, gök ve yer ehlinin laneti, şiddete yeltenen, Allah’ın dokunulmaz kıldığı canları katleden zalimlerin üzerinedir. Onlar dünyada rezil rüsva olmuşlardır. Ahirette ise varacakları yer ancak cehennemdir.
Dinimize göre asıl olan şefkattir, merhamettir, yaşatmaktır. Allah’ın masum kıldığı cana kıymamak, zarar vermemektir. Nitekim Yüce Kitabımız Kur’an’da şöyle buyrulmaktadır: ‘…Bir cana kıymaya veya yeryüzünde fesat çıkarmaya karşılık olması dışında kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.”
“Bize düşen her durumda merhameti kuşanmak, insaflı ve vicdanlı davranmaktır”
Şiddet görüntülerinin sık sık ekranlara taşındığına işaret edilen cuma hutbesi, şu tavsiyelerle tamamlandı:
“Bize düşen; her durumda merhameti kuşanmak, insaflı ve vicdanlı davranmaktır. Sevgi ve ülfeti, muhabbet ve şefkati hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline getirmektir. Eşimizi, çocuklarımızı, ailemizi, komşularımızı ve tüm çevremizi elimizden ve dilimizden emin kılmaktır. Şiddeti doğuran, yaygınlaştıran, normal gösteren, şiddete yönlendiren her türlü söylem ve davranışın karşısında durmaktır. Şiddetin ortadan kalkması, insan onurunun korunması için var gücümüzle gayret etmektir. Şiddete yeltenmek bir yana, gönül kırmanın dahi Kâbe’yi yıkmaktan daha büyük bir vebal olduğunu asla unutmamaktır. Karıncayı dahi incitmekten sakınan bir medeniyetin mirasçısı olduğumuzu her daim hatırda tutmaktır.”
Kaynak: Diyanet Haber