Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: 10 Bin Kadar 4-6 Yaş Grubu Sınıfımız Oldu

Bir dizi program kapsamında Kars’a gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 10 bin kadar 4-6 Yaş Grubu Kur’an Kursu sınıfımız oldu dedi.

Kafkas Üniversitesi Ahmet Arslan Kongere Merkezi’nde “Bilgiden Bilince” konulu konferansta öğrencilerle bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 4-6 yaş grubu Kur’an Kursu sınıf sayısını açıkladı.
 
Çocuklara hesap verme duygusunun küçük yaşta öğretilmesi gerektiğini dile getiren Erbaş Lokman suresinden ayetler okudu.
 
Erbaş, yurt genelinde 10 bin civarında 4-6 Yaş Grubu Kur’an Kursu sınıfa ulaştıklarını ve ileri ki dönemlerde bu sayının daha da artacağını dile getirdi.
 
Erbaş şunları söyledi:

“Lokman aleyhisselamı ben hep örnek veririm. 4-6 yaş eğitimlerinde biz bunlara çok önem veriyoruz. 10 bin kadar sınıfımız oldu Elhamdülillah. Daha da artacak. 200 bine yakın öğrencimiz var. Lokman aleyhisselam çocuğunu eğitirken bakınız ne öğretiyor ona, “Yavrucuğum, senin yaptığın bir şey, bir hardal tanesi kadar bile olsa, sert kayaların arasında olsa, göklerde olsa, yerin derinliklerinde olsa Allah onu senin karşına getirecektir.” Çocuğun önce hesap verme duygusunu geliştiriyor. Bir insanda hesap verme duygusu olmazsa ondan nasıl emin olacağız. Bundan bana her türlü kötülük gelir. Çünkü hesap verme duygusu yok, ahiret inancı yok. İmam Gazali diyor ki; kötülükleri önlemenin 3 yaptırımı var. Bir vicdani müeyyide, iki kanuni müeyyide, üç uhrevi müeyyide. Vicdanları eğitmek lazım. Ahlak eğitimi burada devreye giriyor. Kötülükleri kötülüğünü, iyiliklerin iyiliğini bizim küçük yaşlardan itibaren çocuklarımıza öğretmemiz lazım.”

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

4-6 YAŞ KUR'AN KURSLARINDA ÖRNEK NESİL YETİŞİYOR

4-6 Yaş Kur'an Kurslarında Örnek Nesil Yetişiyor

MÜMİNİN NESİL ENDİŞESİ

Müminin Nesil Endişesi

OSMAN NÛRİ TOPBAŞ HOCAEFENDİ İLE YAYGIN EĞİTİM VE NESİL ENDİŞESİ ÜZERİNE MÜLÂKAT

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi ile Yaygın Eğitim ve Nesil Endişesi Üzerine  Mülâkat

DİNDAR NESİL NASIL YETİŞTİRİLİR?

Dindar Nesil Nasıl Yetiştirilir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.