Diyanetin Reyyan Anaokulu Eğitime Başlıyor

Diyanet yeni projesi start alıyor. Türk Diyanet Vakfı (TDV) Mütevelli Heyeti İkinci Başkanı Mazhar Bilgin, Diyanet İşleri Başkanlığı ile gerçekleştirdikleri proje kapsamında öğrenci kabul edilen okulun Başkanlık kampüsünde 3 bin metrekare kapalı, 7 bin metrekare yeşil ve oyun alanına sahip olduğunu söyledi.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfının (TDV) ortak projesiyle hayata geçirilen anaokulunun resmi açılışı, 5 Ekim Çarşamba günü yapılacak.

"Hedefimiz yaşadığımız topluma faydalı birer birey yetiştirmek, aynı zamanda üreten, paylaşan ve takım çalışması yapabilen öz güveni yüksek, manevi değerlerle donanmış nesiller kazandırmaktır" ifadelerini kullanan Bilgin, okulun isminin de "Reyyan Anaokulu" olduğunu bildirdi.

Bilgin, "proje tabanlı" eğitimi ön planda tutarak bir çok eğitim yaklaşımından entegre edilen eğitim programının okul öncesinde öncü olmayı hedeflediğini dile getirdi. Bilgin, çocukların farklı karakterlere sahip olduğunun bilinciyle "yaparak ve yaşayarak öğrenme" metodlarıyla onların yeteneklerini keşfetmesinin planlandığını ifade etti.

Reyyan Anaokulunun mutlu ve duyarlı çocuklar, soru soran, analiz yapan, el becerisi olan, dikkat algısı yüksek, özgür, öğrenci merkezli, akıl mantık çerçevesinde duygularını değerlendiren nesiller yetiştirmeyi planladığını anlatan Bilgin, birçok atölye etkinliğiyle çocukların yetenekleri ve başarılarının ön plana çıkarılmasının amaçlandığını dile getirdi.

Bilgin, bu kapsamda anaokulunda nota atölyesi, düş sokağı sanat atölyesi, neşeli bilim atölyesi, el sanatları atölyesi, akıl ve zeka oyunları atölyesi, İngilizce atölyesi, Arapça dil atölyesi, dikkat güçlendirme atölyesi, felsefe atölyesi, mutfak atölyesi, doğa atölyesi, keşfediyorum atölyesi, masal atölyesi gibi atölyeler bulunduğunu kaydetti.

Bilgin, iki aylık gözlem programından sonra her öğrencinin yeteneğine göre bir atölyeye yönlendirileceği bilgisini paylaşarak, bütün öğrencilere yabancı dil ve Kur'an-ı Kerim eğitimi verileceğini vurguladı.

Bu yıl 60 öğrencinin kaydedildiği anaokulunun resmi açılışı 5 Ekim Çarşamba günü Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, TDV Mütevelli Heyeti İkinci Başkanı Mazhar Bilgin ve TDV Genel Müdürü Mustafa Tutkun tarafından yapılacak.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.