Diyanet’ten Hz. Hatice Annemize Dil Uzatanlara Cevap

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından son zamanlarda sevgili Peygamberimizin mübarek eşi Hz. Hatice ile ilgili tartışmaya ilişkin bir açıklama yapılarak, “Hem yüce dinimizin ilkeleri ve sembol şahsiyetleri ile ilgili konuşurken hem de söz konusu değerleri savunurken hürmetli, dikkatli ve özenli olmak herkes için göz ardı edilemez önemli bir sorumluluktur” denildi.

Son zamanlarda sevgili Peygamberimizin mübarek eşi Hz. Hatice ile ilgili kamuoyunda bir tartışmanın varlığı dikkat çekmektedir. Açıkça bilinmelidir ki Hz Hatice, yaşadığı toplumda, asaleti, iffeti, saygınlığı herkesçe kabul edilen asil ve güzide bir hanımefendidir.  İslam’ın zor ve sıkıntılı geçen ilk yıllarında daima Peygamber efendimizin yanında olmuş, yürekli bir hanım olarak bütün imkânlarıyla onu desteklemiştir. Hz. Hatice aile olmanın şeref ve sorumluluğunu omuzlamış muazzez bir isimdir.  Müminlerin annesi olarak tarihimiz boyunca bütün Müslümanlar tarafından büyük bir saygı, hürmet, muhabbet ve minnetle anılmıştır. Dolayısıyla amacı, niyeti, bağlamı ne olursa olsun, iffet ve fedakârlığın sembol ismi, mümin yüreklerin ortak sevgisi, Peygamberimizin her daim övgüyle andığı eşi Hz Hatice validemize dair beyan ve yaklaşımlarda en küçük bir nezaketsizlik, dikkatsizlik yapılamaz. Onun peygamber fendimizle evliliğinden önceki ve sonraki hayatı, şahsiyeti ve hatırası hakkında özensiz ve saygısızca konuşulamaz. Bu bağlamda herkes gerekli hassasiyeti ve duyarlılığı göstermek, kullandığı kelimelere dikkat etmek, İslam’ın örnek şahsiyetlerinden bahsederken daha dikkatli olmak ve İslam’ın edep ve nezaketine uygun davranmak zorundadır.

Diğer yandan herhangi bir meselede tepki vermenin ve kanaat belirtmenin en temel ilmi ve ahlaki prensibi, konuyu bütünlüğü içinde ele almak ve objektif bir yaklaşımla doğru anlamaktır. Parçacı ve önyargılı bir bakış çözüm değil sorun üretecektir. Ayrıca doğruya ulaşma ve hakikati muhafaza etme adına eleştiriyi önemli bir değer kabul eden İslam düşüncesi, eleştiri ahlakını da eleştirinin kendisi kadar önemli görmüştür. Dolayısıyla eleştiri adına, hakaret ve küfür içeren ifadeler, kaba ve çirkin cümleler asla yüce dinimiz İslam’ın ilim ve ahlak anlayışıyla bağdaşmaz. İslam’ın ilke ve değerleri, örnek şahsiyetlerin güzide ahlakı, müminlerin annelerinin asil hayatları edep dışı ifadelerle hem anlatılamaz hem de savunulamaz. Bu bağlamda nezaket ve eleştiri sınırlarını aşarak kaba ve yakışıksız ifadelerde bulunan Başkanlığımız mensuplarıyla ilgili de gereken işlemler yapılacaktır.

Bu itibarla, hem yüce dinimizin ilkeleri ve sembol şahsiyetleri ile ilgili konuşurken hem de söz konusu değerleri savunurken hürmetli, dikkatli ve özenli olmak herkes için göz ardı edilemez önemli bir sorumluluktur.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Diyanet İşleri Başkanlığı

İslam ve İhsan

PEYGAMBER EFENDİMİZİN HZ. HATİCE (R.A.) İLE EVLENMESİ

Peygamber Efendimizin Hz. Hatice (r.a.) İle Evlenmesi

HZ. HATİCE (R.A.) KİMDİR?

Hz. Hatice (r.a.) Kimdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.