Doğal Afetlerin Hikmetleri

VİDEOLAR

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, yaşadığımız afetlerin hikmetlerini ve koruyucu hekimliğin önemini anlatıyor.

TABİATTAKİ HADİSELER İLÂHİ BİR CEZA MI, İKAZ MIDIR?

Tabiattaki hiçbir hâdise sebepsiz ve hikmetsiz değildir. Zira her şeyi olduğu gibi, tabiat hâdiselerini de yaratan, Cenâb-ı Hak’tır. O’nun bütün işleri, idrâk edilebilen veya edilemeyen nice hikmet ve sırlarla doludur. Bu hakîkat, âyet-i kerîmede şöyle ifâde buyrulur: “…O’nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıkları içinde tek bir taneyi dahî bilir. Yaş ve kuru ne varsa, apaçık bir kitaptadır.” (el-En’âm, 59)

Kâinatta bir yaprak bile O’nun irâdesi, bilgisi ve izni dışında düşemezken, koskoca beldelerin rastgele ve şuursuz bir şekilde sarsıldığını kabul etmek; akıl, idrâk ve iz’an dışıdır. Kâinatta meydana gelen her şey, sayısız sır ve hikmete mebnîdir. Yani tabiat da, diğer bütün mahlûkat gibi, kâinattaki ilâhî nizam, denge ve âhenge göre vazifesini icrâ etmektedir. Cenâb-ı Hak, kâinattaki bâzı hâdiseleri periyodik bir akışa bağlamıştır. (Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Genç Dergisi Sayı: 78)

KORUYUCU HEKİMLİK NEDİR?

Koruyucu hekimlik henüz herhangi bir hastalığın kendini göstermeden önlenebilmesi durumudur.