DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus: Kovid-19 Bu Yıl Bitebilir

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, "Kovid-19 bu yıl bitebilir ve bu bizim için sonuncu olmalıdır." dedi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Cenevre merkezindeki basın toplantısında konuşan Ghebreyesus, DSÖ'nün 2022'de Kovid-19'un küresel acil durumunu sonlandırmaya yönelik bugün yayımladığı planının detaylarını paylaşarak, Ukrayna ve Etiyopya'daki insani durumu değerlendirdi.

Ghebreyesus, "2022'de Kovid-19 Küresel Acil Durumunu Bitirmek için Stratejik Hazırlık ve Mücadele Planı"nın dünya için uygulanılabilir olduğunu vurgulayarak "Kovid-19 bu yıl bitebilir ve bu bizim için sonuncu olmalıdır." ifadesini kullandı.

Virüsün geleceğine dair 3 senaryo

Virüsün evrimine dair 3 senaryo bulunduğunu belirten Ghebreyesus, "En iyi senaryoda, bundan sonra güçlendirici aşı dozlarını gerekli kılmayacak şekilde az varyant görmüş olacağız. İkinci senaryoda virüsün evrim geçirmeye devam ettiğini, fakat aşılamalar sayesinde ağır hastalık oranının azaldığını görebiliriz. En kötü senaryoya göre ise bundan sonra virüsün daha şiddetli ve bulaşıcı varyantlarının çıktığını, bu yeni tehdide karşı hiçbir aşının işe yaramadığını görebiliriz." şeklinde konuştu.

Ghebreyesus, söz konusu senaryolar ışığında DSÖ'nün planının gerçekleşmesi için her ülkenin virüs takibi, aşılama, Kovid-19'a karşı dayanıklı sağlık sistemi, virüsle mücadele araçlarına eşit ulaşımın sağlanması ve küresel iş birliği konularına önem vermesi gerektiğini vurguladı.

Kovid-19 ile mücadele araçlarının iyi bir şekilde kullanılarak salgının kontrol altına rahatlıkla alınabileceğinin altını çizen Ghebreyesus, "Aşı ve tedaviye adil ulaşımı sağlayarak çok sayıda hayat kurtarabiliriz." ifadesini kullandı.

Afrika nüfusunun yüzde 83'ü henüz aşılanmadı

Ghebreyesus, bu kapsamda 2022'nin ortasına doğru her ülkenin nüfusunun yüzde 70'ini aşılaması hedefinin kritik önem taşıdığını hatırlatarak "Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler çoğunlukla bu hedefi tuttururken başta Afrika ülkeleri olmak üzere çok sayıda ülke bu hedefin gerisinde kalmıştır. Afrika nüfusunun yüzde 83'üne henüz tek bir doz aşı bile yapılmamıştır. Bu benim için kabul edilemez bir durum." açıklamasında bulundu.

Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin Ghebreyesus, Ukrayna'da Rusya'nın saldırıları sonucu hasar gören bölgelere DSÖ'nün tıbbi yardımlarını sürdürdüğü ve savaşın başladığı 24 Şubat'tan bu yana 160 ton tıbbi ekipmanın başta kuşatma altındaki Mariupol kenti olmak üzere ülkede sağlık sisteminin etkilendiği bölgelere dağıtıldığı bilgisini paylaştı.

Ukrayna'da sağlık merkezlerine 82 saldırı yapıldı

Ghebreyesus, Rusya'nın şimdiye kadar Ukrayna'daki sağlık merkezlerine 82 saldırı gerçekleştirdiğini, bu saldırılarda 72 kişinin yaşamını yitirerek 43 kişinin de yaralandığını aktardı.

Ayrılıkçı isyanların olduğu Etiyopya'nın Tigray bölgesine insani yardım dağıtılması için geçen hafta ilan edilen ateşkesi olumlu karşıladığını vurgulayan Ghebreyesus, "Bu ateşkesin, bölgede sağlık hizmetleri, elektrik ve komünikasyon gibi altyapıların yeniden tesisini sağlamasını umuyoruz." dedi.

Ghebreyesus, ateşkesin ilan edilmesine rağmen Aralık 2021'den bu yana bölgeye hiçbir gıda yardımının ulaşamadığının altını çizerek "İnsanların açlıktan öldüğü bir ortamda her bir saat kıymetlidir. Tigray'da güvenlik güçlerinin 6 milyon sivile karşı yaptığı kuşatma, modern tarihte en uzun süren kuşatmalardan biri olmuştur." ifadesini kullandı.

DSÖ Genel Direktörü ayrıca, örgütün Ukrayna, Afganistan ve Etiyopya gibi acil insani durumlar karşısında yardımları ve Kovid-19 ile mücadeleye desteklerinin sürdürülmesi için 2,7 milyar ABD doları fona ihtiyacı olduğunu hatırlatarak uluslararası camiaya yardım çağrısında bulundu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.