DSÖ Kovid-19 ve Maymun Çiçeği Vakalarında Düşüş Olduğunu Açıkladı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Kovid-19 ve maymun çiçeği salgınlarında dünya genelinde düşüş gözlemlendiğini bildirdi.

Örgütün Cenevre merkezindeki haftalık basın toplantısında konuşan DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, salgınlardaki son durumu değerlendirdi.

Ghebreyesus, haftalık Kovid-19 vaka ve ölümlerinin azalmaya devam ettiğini belirterek, "Bu eğilimin devam edeceğini garanti edemeyiz. En tehlikeli şey, eğilimin devam edeceği fikrine kapılmaktır." dedi.

Kovid-19 kaynaklı ölümlerin şubattan bu yana yüzde 80'den fazla düştüğünü kaydeden Ghebreyesus, "Buna karşın son bir haftada her 44 saniyede bir kişi Kovid-19'den öldü. Bu ölümlerin büyük çoğunluğu önlenebilir." diye konuştu.

Ghebreyesus, virüsün evrildiğini belirterek, DSÖ üyesi ülkelerin salgınla mücadeleye devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.

Düşüş eğilimi tehlikeli

Maymun çiçeği vakalarında da azalma kaydedildiğini belirten Ghebreyesus, "Avrupa'da azalan bir eğilim görüyoruz. Amerika bölgesinde de son bir haftada vakalarda düşüş var fakat bu bölgede salgının durumu hakkında net hükümler vermek zorlaşıyor." bilgisini paylaştı.

Ghebreyesus, bazı Amerika ülkelerinden DSÖ'ye maymun çiçeği vaka bildirimleri artarken bazı bölge ülkelerinde ise virüse yakalananlara yönelik yaftalama ve ayrımcılıktan ötürü vaka raporlamalarının yetersiz geldiğinin altını çizdi.

Maymun çiçeğinde düşüş eğiliminin tehlikeli olduğu uyarısında bulunan Ghebreyesus, "DSÖ olarak tüm ülkelere test, araştırma ve aşının olduğu ülkelerde aşılama gibi sağlık tedbirlerini elden bırakmama tavsiyesinde bulunuyoruz." dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.