Dua ile İlgili Hadisler

Dua etmek ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v.) dua konusu hakkındaki bazı hadisleri.

Peygamber (s.a.v.) Efendimizin dua ile ilgili hadis-i şerifleri...

DUA HAKKINDA HADİSLER

Ebû Ümâme’den (r.a.) rivayet ediliyor:

“Yâ Resûlallah, hangi dua daha çok kabule şayandır?” diye soruldu. Efendimiz, “Gece yarısından sonra ve farz namazların arkasından yapılan dualar.” diye cevap verdi. (Tirmizî, Deavât, 79)

***

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) cuma gününden bahsederek şöyle buyurmuştur:

“Onda öyle bir an vardır ki şayet bir Müslüman namaz kılarken o âna rastlar da Allah’tan bir şey isterse Allah, ona dilediğini mutlaka verir.” (Müslim, Cum’a, 13)

***

Amr b. Şuayb’ın (r.a.), babası aracılığıyla dedesinden rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Duaların en hayırlısı arefe günü yapılan duadır.” (Tirmizî, Deavât, 122)

***

Hz. Ömer’den (r.a.) rivayet ediliyor:

Bir gün umreye gitmek için Peygamber’den izin istedim. Resûlullah da bana izin verdi ve şöyle dedi: “Kardeşim! Duana bizi de ortak et, bizi unutma.” (İbn Mâce, Menâsik, 5)

***

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Allah Teâlâ katında duadan daha kıymetli bir şey yoktur.” (Tirmizî, Deavât, 1; İbn Mâce, Dua, 1)

***

Enes b. Mâlik’in (r.a.) naklettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Dua ibadetin özüdür.” (Tirmizî, Deavât, 1)

***

Nu’mân b. Beşîr’den (r.a.) rivayet ediliyor:

Peygamber, “Dua ibadetin ta kendisidir.” buyurdu ve sonra şu âyeti okudu: “Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin ki duanıza icabet edeyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış hâlde cehenneme gireceklerdir.” (Mü’min, 40/60; Tirmizî, Deavât, 1; Ebû Dâvûd, Vitr, 23)

***

İbn Ömer’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Sizden her kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kapıları açılmıştır. Allah’tan istenilen şeyler arasında O’na en sevimli geleni, afiyettir.” Resûlullah konuşmasına şöyle devam etmiştir: “Dua, başa gelen ve henüz gelmeyen belaya karşı fayda sağlar. Öyleyse ey Allah’ın kulları, duaya sarılın!” (Tirmizî, Deavât, 101)

***

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Sizden biriniz, ‘Dua ettim de duam karşılık görmedi.’ deyip acele etmediği müddetçe duası karşılık bulur.” (Ebû Dâvûd, Vitr, 23; Müslim, Zikir, 91)

***

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Allah’a, kabul edileceğine gerçekten inanarak dua edin. Bilin ki Allah, ciddiyetten uzak ve umursamaz bir kalp ile yapılan duaları kabul etmez.” (Tirmizî, Deavât, 65)

***

Enes b. Mâlik (r.a.) şöyle demiştir:

“Peygamber kurrâ denilen bir birliği (dini anlatmaları için Necd’e) göndermiş ve onlar (Maûne Kuyusu başında pusuya düşürülüp) öldürülmüşlerdi. Ben Peygamber’in onların öldürülmelerine üzüldüğü kadar hiçbir şeye üzüldüğünü görmedim. (O kadar ki) bir ay sabah namazında kıyamda kunut okudu...” (Buhârî, Deavât, 58)

***

Ali b. Ebû Tâlib’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) vitir namazının sonunda şöyle dua ederdi:

“Allah’ım! Gazabından rızana sığınırım, cezalandırmandan affına sığınırım. Senden (gelecek her türlü azaptan) Sana sığınırım. Seni lâyıkıyla övmeyi beceremem. Sen, kendini övdüğün gibisin.” (Nesâî, Kıyâmü’l-leyl, 51)

***

Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) bir ay yatsı namazında kunut yaptı ve kunutunda şöyle buyurdu:

“... Allah’ım! Zayıf düşürülmüş müminleri (müşriklerin baskısından) kurtar!...” (Ebû Dâvûd, Vitr, 10)

***

Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:

“Ey Allah’ın Resûlü, müşriklere beddua et!” denildi. Resûlullah ise, “Ben lânetçi olarak gönderilmedim; bilakis ben rahmet olarak gönderildim.” buyurdu. (Müslim, Birr, 87)

***

***

Ziyâd, Mugîre’nin (r.a.) şöyle dediğini işitmiştir:

“Peygamber ayakları (ya da bacakları) şişinceye kadar (gece) namaz kılardı. Bu durum hakkında ona bir şey söylendiğinde, ‘Şükreden bir kul olmayayım mı?’ derdi.” (Buhârî, Teheccüd, 6)

***

Ebû Hüreyre’nin (r.a.) naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da şükretmez.” (Tirmizî, Birr, 35)

***

Câbir b. Abdullah (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Bir kimseye bir nimet verilir de onu (hayırla yâd ederek) dile getirirse, onun şükrünü yerine getirmiş olur. Eğer onu (kimseye söylemeyerek) gizlerse ona nankörlük etmiş olur.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 11)

***

Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Yiyip şükreden kimse sabrederek oruç tutan kimse gibidir.” (Tirmizî, Sıfâtü’l-kıyâme, 43; İbn Mâce, Sıyâm, 55)

İslam ve İhsan

DUA NEDİR?

Dua Nedir?

NEDEN DUA EDERİZ?

Neden Dua Ederiz?

DUA NASIL EDİLİR?

Dua Nasıl Edilir?

DUA İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Dua ile İlgili Ayet ve Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.