Duhân Suresi 18. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Duhân Suresi 18. ayeti ne anlatıyor? Duhân Suresi 18. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Duhân Suresi 18. Ayetinin Arapçası:
اَنْ اَدُّٓوا اِلَيَّ عِبَادَ اللّٰهِۜ اِنّ۪ي لَكُمْ رَسُولٌ اَم۪ينٌۙ
Duhân Suresi 18. Ayetinin Meali (Anlamı):
Onlara şöyle dedi: “Ey Firavun ve onun ileri gelenleri! Çağrıma uyun ve Allah’ın köleleştirmiş bulunduğunuz kullarını serbest bırakıp benimle gelmelerine müsaade edin. Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim!”
Duhân Suresi 18. Ayetinin Tefsiri:
Burada Hz. Mûsâ ve Firavun kıssasının hülâsa olarak anlatılmasının hikmeti şudur:
Resûlullah (s.a.s.)’in karşısında müşrikler bulunduğu ve kendisine şiddetli bir düşmanlık yaptıkları gibi, Hz. Mûsâ’nın karşısında da Firavun ve kavmi vardı. Onlar da Mûsâ (a.s.)’a düşmanlık yapmışlardı. Kıssada anlatıldığı üzere peygambere karşı gelen zorbalar sonunda perişan olmuş, Allah Teâlâ peygamberini ve inananları üstün getirmiş, kâfirlerin mülk ve servetlerini mü’minlere miras bırakmıştır. Cenâb-ı Hak nasıl baskı altında ezilen İsrâiloğulları’nı Firavun’un elinden kurtarıp onun yurduna, mülküne hâkim kılmış, onları nimet ve refaha kavuşturmuş ise, şimdi baskı ve işkence altında ezilen mü’minleri de müşriklerin zulmünden kurtarıp onların yurduna hâkim kılacaktır. Nitekim Bedir savaşıyla bu süreç başlamış ve Mekke’nin fethiyle de müslümanlar müşriklerin yurduna hâkim olmuşlardır.
18. âyetteki “Allah’ın köleleştirmiş olduğunuz kullarını serbest bırakıp benimle gelmelerine müsaade edin” kısmı A‘râf sûresi 105. âyette “Artık İsrâiloğulları2nı sal da, benimle beraber gelsinler” şeklinde açıkça zikredilmektedir. Fakat âyetin bu kısmına: “Ey Allah’ın kulları! Benim hakkımı ödeyin, yani beni dinleyin ve iman edin. Benim getirdiğim hakkı kabul etmeniz, bana Allah tarafından verilmiş bir haktır” şeklinde mâna da verilebilir. Zira âyetin devamında gelen “Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim!” sözü bu mânaya da uygun düşmektedir.
19. âyette Hz. Mûsâ’nın bahsettiği açık delil tek değil, Firavun’la mücadelesi boyunca, Firavun’a ilk gelişinden, İsrâiloğulları’nın Mısır’dan çıkışına kadar gösterdiği bir mûcizeler silsilesidir. Gösterilen her mûcize yalanlandığında Allah, Hz. Mûsâ’ya ondan daha büyük bir mûcize vermiştir. (bk. Zuhruf 43/48)
Firavun ve kavminin artık inanmayacakları kesinleşip Hz. Mûsâ da, suç işlemekte aşırı giden o inkârcı kavmin elinden çektiklerini ulu dergâha arz edince helâkin ayak sesleri duyulmaya başladı:Duhân Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Duhân Suresi 18. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR