Dünya Hayatının Değersizliği ile İlgili Hadis
“Uyanık olunuz! Şüphesiz dünya değersizdir. Dünyada olan mal mülk de kıymetsizdir...” hadisini nasıl anlamalıyız?
Ebû Hüreyre radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim demiştir:
“Uyanık olunuz! Şüphesiz dünya değersizdir. Dünyada olan mal mülk de kıymetsizdir. Ancak Allah Teâlâ’nın zikri ve O’na yaklaştıran şeylerle, öğretici ve öğrenici olmak müstesnadır.” (Tirmizî, Zühd 14. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 3)
Hadisi Nasıl Anlamalıyız?
Birçok hadiste, bazı kayıtlar konulmaksızın dünyanın lânetlenmesi câiz görülmeyip yasaklanmıştır. Fakat, Allah’tan, Allah’a itâat ve ibâdetten uzaklaştıran bir dünya anlayışı ve dünyalık bağımlılığının, Allah’ı unutturacak tarzdaki dünya sevgisinin lânetlenmesi câiz görülmüştür. Hadisimizde geçen mel’ûn yani lânetlenmiş kelimesiyle, dünyanın değersiz ve kıymetsizliğinin kastedildiğini pek çok âlim açıkça ifade ettiği için, biz tercümemizde bu anlamı tercih ettik. Peygamberimiz, dünya sevgisinin bütün hataların başı olduğunu söylerken (Süyûtî, el-Fethu’l-kebîr, II,68) bu anlatılan anlamların tamamını ifâde etmiş olmaktadır.
Kişiyi Allah’a yaklaştıran şeyler, Allah’ın zikri, yani her an Allah’ı hatırlama, O’nu hiçbir zaman gönülden çıkarmama, O’na karşı ibadet ve tâatte samimi ve içten davranma, ayrıca Allah’ın sevdiği güzel davranışlar ile kulun Rabbine yaklaşmasına vesile olan diğer fiillerdir. Kısaca bütün hayırlar, faziletler ve dinimizin iyi gördüğü her şey Allah’a yakın olmanın vesilesi kabul edilir. Şüphesiz Allah’ın emirlerini yerine getirme ve yasaklarından kaçınma da buna dahildir.
Bu genellemelerden sonra Peygamber Efendimiz ilme özellikle dikkat çekmiş, böylece bilginin üstünlüğünü, öğreten ve öğrenen kimselerin değerini ortaya koymuştur. Bu sebeple, öğretici ve öğrenici olmanın dinimizde üstün bir yeri vardır. Çünkü insanların Allah’ı en iyi bileni, tanıyanı ve insanlara faydalı olanı âlimlerdir. Onlar, ilimle ameli, teori ile pratiği şahıslarında birleştirir, böylece başka insanlara da örnek olurlar. İnsanların büyük çoğunluğu öğretilip eğitilmeye muhtaçtırlar. Onlara karşı bu vazifeyi yerine getirenler de âlimlerdir. O halde ilmin, âlimlerin ve ilim öğrenen talebelerin üstünlüğü tartışılmayacak kadar faziletli ve önemlidir. Bütün bunlar iman ve amelle birlikte düşünülürse doğruya ulaşılmış olur. Aksi takdirde öğretilen ve öğrenilen bilginin Allah’ın hoşnutluğuna uygun olduğu iddia edilemez.
Hadisten Öğrendiklerimiz
- Kişiyi, Allah’tan ve Allah’a yakın olmaktan uzaklaştıran dünya ve dünyalıkların aşağılanıp lânetlenmesi caiz görülmüştür.
- Dünyada en kıymetli ve değerli olan şey, Allah’ın zikri ve Allah’a yaklaşmaya vesile olan hareket ve davranışlardır.
- İlmin fazileti, âlimlerin üstünlüğü, ilim öğrenen talebelerin kıymeti, dünyalık başka hiçbir şeyle kıyas edilmeyecek kadar önceliklidir.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları