Dünya İslam'a Muhtaçtır

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, dünyanın huzurunun İslam'da olduğunu belirterek, "Bunun dışında başka bir anlayışta, başka bir sistemde huzur yoktur. Dünya İslam'a muhtaçtır." dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Elazığ Baskil İlçe Müftülüğü Yatılı Erkek Kur'an Kursu'nun açılış törenine katıldı.

Erbaş, Baskil ilçesinde bir hayırseverin Miraç Eğitim Derneği aracılığıyla yaptırdığı ve Türkiye Diyanet Vakfı'na devrettiği "Baskil Müftülüğü Yatılı Erkek Kur'an Kursu" açılışında yaptığı konuşmada, en hayırlı açılışlardan birini gerçekleştirdiklerini söyledi.

Açılışını yaptıkları binada "Sizin en hayırlınız Kur'anı öğrenenleriniz ve öğretenlerinizdir" hadisinin yer aldığını belirten Erbaş, Kur'an-ı Kerim'in hayat rehberi olduğunu dile getirdi.

Kur'an-ı Kerim'in Peygamber Efendimizin emaneti olduğunu belirten Erbaş, şöyle konuştu:

"Kur'an-ı Kerim'in ilkelerine göre hayatımızı ne kadar iyi tanzim edersek o kadar huzurlu oluruz, Cenabıhakk'ın rızasına uygun yaşarız. Veda Hutbesi'ni hatırlayın. 'Ashabım, müminler, size iki şeyi emanet ediyorum. Onlara sarıldığınız müddetçe yolunuzu sapıtmazsınız. Bunlardan birincisi Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim, diğeri de Resulünün sünneti' buyuruyor. Kur'an-ı Kerim ve sünnete uymamızı Efendimiz Aleyhissalatu vesselam bize tavsiye ediyor. Peki Kur'an-ı Kerim'e nasıl sahip çıkacağız. İşte sizler gibi bu güzel Kur'an kursunda nice gençlerimiz yetişecek, nice çocuklarımız yetişecek. Bunun gibi ülkemizde yaptığımız 2 bin kadar Kur'an kursu ki sayı 2 bini geçti şimdi. Orada sevgili Peygamber Efendimizin işte bu tavsiyesine, emanetine sahip çıkacak gençleri yetiştiriyoruz. Sadece hafızlık icazetnamesini başarıyla eline alanların sayısı 200 bine yaklaştı. Türkiye genelinde 4-6 yaş Kur'an kurslarımızda 10 bin sınıfı açtık hamdolsun."

Eğitim bilimcilerin, insanoğlunun karakter yapısının yüzde 70’inin 7 yaşından önce oluştuğunu kabul ettiklerini aktaran Erbaş, Peygamber Efendimizin de çocukların 7 yaşına gelinceye kadar temel dini bilgiler öğretilmesini söylediğini vurguladı.

Erbaş, "Kur'an kurslarımızda insanı sev, insanlara saygı göster, birlik beraberlik içeresinde yaşa, Kur'an-ı Kerim’in ilkelerine göre amel et, kötülüklerden uzak dur, hayatını iyiliklerle geçir diyoruz, bunlar güzel değil mi. Biz bunları öğretiyoruz Kur'an kurslarımızda." ifadesini kullandı.

- "İslam evrensel bir dindir, denge dinidir"

Erbaş, milletin her ferdinin iyilikle meşgul olmasını, kötülüklerden uzak durmasını istediklerini, çünkü Kur'an-ı Kerim'in bunu emrettiğini dile getirdi.

Dünyanın huzurunun buna bağlı olduğunun altını çizen Erbaş, şöyle konuştu:

"Biz Türkiye Diyanet Vakfı olarak logomuzun altına bir cümle yazdık, her yerde onu söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz. Diyoruz ki yeryüzünde iyilik hakim oluncaya kadar sadece Elazığ'da, Türkiye'de değil bütün dünyada. Çünkü İslam bütün insanlığa gönderilmiştir. İslam evrensel bir dindir, İslam denge dinidir. İslam Hazreti Adem ile gönderilen bütün peygamberler ile toplumlarına tebliğ edilen ve Hatem'ül Enbiya Muhammed Mustafa Aleyhisselam Efendimiz ile o evrenselliği bütün insanlığa tebliğ edilen bir dindir. Allah indinde din İslam'dır. Hazreti Adem'e, Hazreti İbrahim'e, Hazreti Musa’ya, Hazreti İsa'ya ve Hazreti Muhammed Efendimize de gönderilen dinin adıdır İslam. Bizim inancımız böyle diyor. Dolayısıyla İslam'ın adı barış, adı huzur. Yıllarca biz 'huzur İslam'da' diye doğru söyledik. Sadece Elazığ'ın, Türkiye'nin huzuru değil dünyanın huzuru İslam'dadır. Bunun dışında başka bir anlayışta, başka bir sistemde huzur yoktur. Dünya İslam'a muhtaçtır. Hazreti Adem döneminde nasıl muhtaç idiyse Hazreti Muhammed Aleyhisselam Efendimiz zamanında nasıl İslam’a muhtaç idiyse bugün de muhtaç, kıyamete kadar da muhtaç olacak."

- "İslam haksızlığı ve zulmü men ediyor"

İslamsız dünyanın dengesinin muhafaza edilemeyeceğini, İslam'ın bulunmadığı yerlerde dengenin bozulduğunu kaydeden Erbaş, İslam'ın insanlığın dengede kalması, dünyanın dengede durması dolayısıyla gönderilen bir din olduğunu vurguladı.

İslam'ın adaleti emrettiğini, adaletin de dengenin unsuru olduğunu belirten Erbaş, şunları kaydetti:

"İslam ihsanı emrediyor, herkes birbirine iyilik yapacak. Bu dengenin unsurudur. İslam yardımlaşmayı emrediyor, dengenin unsurudur. İslam kötülüğü men ediyor, İslam haksızlığı ve zulmü men ediyor. Zalim Müslüman da olsa onu uyarmak gerekiyor. Zalim kim olursa olsun, adaleti gözetmeyen kim olursa olsun onu uyarmak, adalete davet etmek gerekiyor. Zalimi uyarmak, zulmünden uzak durmasını temin etmek gerekiyor. Tarih boyunca İslam'ın bu şekilde toplumlarda etkili olduğunu görüyoruz. Ne zaman ki adalet ihmal edildi ne zaman ki zulüm ortalığı sardı, işte o zaman insanlık büyük bir huzursuzluk içerisinde oldu. Bizim derdimiz, bizim amacımız bu."

- "İnşallah kıyamete kadar hak batıla galebe çalacaktır"

Hak ve batıl mücadelesinin bugüne kadar devam ettiğini, bundan sonra da devam edeceğini dile getiren Erbaş, konuşmasına şöyle devam etti:

"Önemli olan nerede yer aldığımızdır. Hakkın yanında yer almak ve o yolda çalışmak bizim için kafidir. İnşallah kıyamete kadar hak batıla hep galebe çalacaktır. Biz de bunun mücadelesini veriyoruz. Kur'an kurslarımızda, camilerimizde, mihraplarımızdan, minberlerimizden, kürsülerimizden hakkı anlatıyoruz, adaleti anlatıyoruz. Haksızlıktan ve kötülükten uzak durmayı, iyilikleri yaygınlaştırmayı, yardımlaşmayı, dayanışmayı sabrı, hakkı tavsiye etmekle 150 bin kadar hocamızla büyük bir mücadelenin içerisindeyiz. Sadece Türkiye'de değil, Türkiye dışında da 100'ün üzerinde ülkede 2 bin 500 kadar hocamızla hakkı ve hakikati sınırlarımızın ötelerine de taşımakla uğraşıyoruz. İşte Baskil'de bu Kur'an kurslarımızda yetiştirdiğimiz gençlerle ilgili hedefimiz, amacımız da budur. Yardımlaşan, dayanışma içerisinde olan, adalete sahip çıkan, zulme engel olan şahsiyetler olsunlar, derdimiz budur."

Konuşmanın ardından Erbaş, Vali Ömer Toraman, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İsrafil Kışla, AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, İl Müftüsü Selami Aydın, Baskil Kaymakamı Mahmut Sami Yılmaz, Baskil Belediye Başkanı İhsan Akmurat ve beraberindekiler kurdele keserek açılışını gerçekleştirdikleri Kur'an kursunu gezdi.

Erbaş, daha sonra İzmir Adliyesi'ne 5 Ocak 2017'de PKK'lı teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit olan polis memuru Fethi Sekin'in kabrini ziyaret ederek Kur'an-ı Kerim okudu, dua etti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.