Dünya Sevgisinden Nasıl Kurtulunur?
Tefekkür-i mevt yani ölümü tefekkür, insanı huzursuz eden nefsânî dünyâ sevgisini azaltır. Dünyanın geçici servet, mertebe, mevkî ve nefsânî güzelliklerini aşırı derecede sevmek ve onlara gönül bağlamak yerine kabri düşünmek, istikbâlde başımızdan geçecek ölüm ahvâlini tefekkür etmek; bizleri dünyevî ihtiraslardan, boş hevâ ve heveslerden korur.
İmâm Şâfiî Hazretleri buyurur:
“Ey dünya ve dünyanın süsüyle şeref bulduğunu zanneden! Ölüm binaya da gelecek, bina edene de... Kimin izzeti dünya ve süsüyse, bilsin ki izzeti pek az, zevâle mahkum ve fânî... Bil ki dünyanın hazineleri altındandır. Sen; îman, amel-i sâlih ve hayır-hasenattan hazineler biriktir!..”
İbn-i Ömer -radıyallâhu anhümâ- anlatıyor:
“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile birlikte idim. Ensar’dan bir zât gelerek Efendimiz’e selâm verdi. Sonra da:
«–Ey Allâh’ın Rasûlü! Mü’minlerin hangisi daha faziletlidir?» diye sordu.
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
«–Ahlâken en üstün olanıdır!» buyurdular.
MÜ'MİNLERİN EN AKILLILARI
O zât bu sefer de:
«–Mü’minlerin en akıllıları kimlerdir?» diye sordu. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
«–Ölümü en çok hatırlayandır ve ölümden sonrası için hazırlığını en iyi yapandır. İşte bunlar en akıllı kimselerdir.» buyurdular.” (İbn-i Mâce, Zühd, 31/4259)
DÜNYA SEVGİSİ NASIL AZALIR?
Gerçekten tefekkür-i mevt, insanı huzursuz eden nefsânî dünyâ sevgisini azaltır. Çünkü dünyânın geçici servet, mertebe, mevkî ve nefsânî güzelliklerini aşırı derecede sevmek ve onlara gönül bağlamak, gaflet gibi mânevî hastalıkların başlıca sebebidir.
Kalbimizin bu gibi bağlılıklardan korunması için kabri düşünmek, istikbâlde başımızdan geçecek ölüm ahvâlini tefekkür etmek; bizleri samîmî bir tevbeye ve ibâdette huşûa sevk ederek dünyevî ihtiraslardan, boş hevâ ve heveslerden korur. Devâm ettiğimiz zikir ve râbıtalarımız, -inşâallâh- âhiret kurtuluş ve saâdetine vesîle olur.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Nebiler Silsilesi 2, Erkam Yayınları