Dünya Üzerindeki Denizler ve Karaların Dağılımı Nasıldır?

Dünya üzerinde karaların ve suların kapladığı alan ne kadardır? Dünyada karaların ve denizlerin oranı nasıldır? Kara ve denizlerin dağılışı dünya üzerindeki sıcaklığı ve nüfusu nasıl etkiler?

Dünya yüzeyinin % 71’ini denizler, % 29’unu karalar oluşturur. Ancak bu oran kuzey ve güney yarım kürede değişir. Çünkü buralarda kara ve denizlerin oranı farklıdır. Kuzey Yarım Küre’de karalar % 39, denizler % 61 oranında yer tutar. Güney Yarım Küre’de ise karalar %19, denizler %81 yer kaplar. Asya, Avrupa, Kuzey Amerika, Afrika'nın büyük bir kısmı Kuzey Yarım Küre’de kalır. Güney Amerika, Afrika’nın Güneyi, Okyanusya ve Antartika ise Güney Yarım Küre’de kalır.

KARA VE DENİZLERİN DAĞILIŞININ SICAKLIK VE NÜFUSA ETKİSİ

Kara ve denizlerin dağılımının sıcaklık ve nüfusa etkileri:

- İklimi etkiler. Kuzey Yarım Küre daha karasal bir iklime sahiptir. Bu durum Kuzey Yarım Küre’de ortalama sıcaklığın 2 derece kadar fazla olmasını sağlar.

- Nüfusun büyük çoğunluğu Kuzey Yarım Küre’dedir. Bu ekonomik gelişimi olumlu yönde etkiler.

- Karalar üzerindeki doğal zenginlikler, ormanlar ve yeraltı zenginlikleri Kuzey Yarım Küre’de daha çoktur.

- Ulaşım olanakları ve ülkeler arası iletişim Kuzey Yarım Küre’de daha gelişmiştir.

- Karalar güneş ışınlarını denizlere oranla daha fazla tuttuğu için çabuk ısınır. Bu nedenden dolayı Kuzey Yarım Küre’nin ısınması daha çabuk olur.

- Karalarda ısıyı tutma oranı denizlere göre daha zayıf olduğu için Kuzey Yarım Küre daha çabuk soğur.(Kaynak: Editörün notları)

DENİZLER VE KARALARIN İLAHİ DENGESİ

Yeryüzünün dörtte üçü sularla kaplıdır. Bu sâyede ne kutupların dondurucu soğuğu bütün Dünya’yı tesiri altına alabilir, ne de tropikal bölgelerin kavurucu sıcağı.

Gündüz, güneş ışınlarıyla ısınan kara, topladığı bu ısıyı tıpkı bir radyatör gibi çevreye yayar. Denizler ise, Güneş’ten milyonlarca kalori almasına rağmen, ancak birkaç derece ısınabilir. Fakat ısındıktan sonra da, kolay kolay soğumaz. Yani denizlerin karalardan fazla oluşu; iklimin düzenlenmesinde, aşırı ısınma ve soğumayı önlemede termostat vazifesi görür. Aynı zamanda buharlaşmayla karaların suya olan ihtiyacını da karşılar. Eğer yeryüzündeki denizler daha az olsaydı, buharlaşma da azalacak ve kuraklık sebebiyle her taraf çöl hâline gelecekti.

Denizlerdeki canlı ve cevherlerin husûsiyetleri de yeryüzündekilerden aşağı değildir. Denizden çıkan inci, mercan, diğer süs eşyâları ve bilhassa taze gıdâlar, insan için çok mühim bir yere sahiptir. (Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Tefekkür, Erkam Yayınları)

İslam ve İhsan

İKİ DENİZİN BİRBİRİNE KARIŞMAMASI

İki Denizin Birbirine Karışmaması

COĞRAFYA NEDİR, NEYİ İNCELER?

Coğrafya Nedir, Neyi İnceler?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.