Dünya ve Ahiret Sultanı
Dünya ve âhiret sultânı olan Hz. Peygamber’in (s.a.s.) mübârek ism-i şerîfi, yerde, gökte ve gönüllerde ebedîdir.
Her zâhirî pâdişahın ismi silinir giderken dünya ve âhiret sultânı olan Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in mübârek ism-i şerîfi, yerde, gökte ve gönüllerde ebedîdir. O hâlde gönüllere, dünyevî pâdişah ve onlara âit saltanatların nâmını değil, o ebedîlik tahtında oturan eşsiz sultânın nâmını, silinmeyen muhabbet yazısı ile yazmalı ki kalplerimiz, kendisine verilen ulvî kıymetini muhafaza edebilsin.
ONLARA AZAP EDECEK DEĞİL!
Kur’ân-ı Kerîm’de Cenâb-ı Hakk’ın:
“(Ey Rasûlüm!) Sen onların içinde iken Allah, onlara azâb edecek değildir!..” (el-Enfâl, 33) beyânı, müşrikler için vârid olmuş bir âyet-i kerîmedir.
İşârî mânâda bu demektir ki; o Varlık Nûru’nu gönlünde taşıyan mü’minler hakkında da büyük müjdeler ve mükâfatlar vardır. Yine bu demektir ki bir mü’min kulun gönlü, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e ne kadar muhabbetle dolarsa, o kadar azâb-ı ilâhîden ve gazabullahʼtan uzaklaşmış olur. Bu, Cenâb-ı Hakk’ın yüce bir vaadidir. Yani Mevlâ, gönlümüzde Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- varsa bizi helâk etmeyecek ve bize azapta bulunmayacaktır.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Muhabbetteki Sır, Erkam Yayınları