Dünyada Gerilim Merkezleri Çoğalıyor
Doğusundan batısına dünyada gerilim merkezleri çoğalıyor. Küresel siyasetin önündeki çözülmeyi bekleyen meselelere ve taşıdıkları risklere bakıldığında ise gerilim merkezlerinin daha da çoğalacağını söylemek mümkün..
-Ortadoğu’da İsrail’in işgali altındaki topraklar önümüzdeki dönemde gerilim potansiyeli en yüksek bölgelerin başında geliyor. Netanyahu yönetimi, Trump dönemini Siyonist hedefler için kaçırılmayacak altın bir fırsat olarak görüyor çünkü. Adım adım gerçekleştirdiği işgaline hız vermiş durumda. Siyonist gasp karşısında uluslararası toplumdan yükselen cılız sesler İsrail’i durdurmaya yetmiyor. Filistinliler ise oldukça öfkeli bir o kadar da kaygılılar. Dolaysıyla Filistin’deki fay hatlarında inanılmaz bir enerji birikmiş vaziyette ve her an o enerji boşalabilir…
SURİYE'DE SENARYOLAR HAVADA UÇUŞUYOR
-Suriye krizinde kritik dönemece girildi. Hem sahada hem diplomasi alanında önemli gelişmeler yaşanıyor. Trump ile birlikte ABD’nin Suriye politikasındaki değişiklik ve etkilerinin ne olacağı merakla bekleniyor.
-Fırat Kalkanı harekâtında el-Bab’dan sonra Türkiye’nin yeni hedefi neresi olacak, Rakka mı Menbiç mi? Bu operasyonun önündeki engeller nasıl aşılacak? Ankara ve Washington terör örgütü PYD’ye yönelik farklı bakış açılarının yol açtığı anlaşmazlıkları giderebilecek mi? Gideremezlerse ne olacak? ABD ile Rusya arasındaki denge arayışında Türkiye bunun kurabilecek mi? Bu ve benzeri pek çok soru gündemdeki yerini korurken Suriye ve bölgenin geleceğine ilişkin senaryolar havada uçuşuyor...
-Ortadoğu’da Turmp’ın hedefindeki ülkenin İran olacağının anlaşılmasının ardından bölgede yeni denge arayışları sürüyor. Bu çerçevede Körfez ülkeleri oldukça hareketli günler yaşıyor. Obama döneminde kendilerini arkadan hançerlenmiş gören petrol ülkeleri Trump döneminden umutlular. İran’ın yayılmacı ve mezhepçi politikalarından rahatsızlık duyan Körfez ülkeleri ile Türkiye arasındaki diplomasi trafiği, ekonomik ve askeri işbirliği anlaşmaları dikkat çekiyor. Trump’ın İran’a dönük sert tutumuna paralel Tahran yönetimine karşı küresel bir cephe oluşuyor havası hâkim velhasıl. Yani İran, önümüzdeki süreçte en çok konuşulacak ülkelerin başında geliyor.
TRUMPİZM ETKİSİ AVRUPA'DA ETE KEMİĞE BÜRÜNMEK ÜZERE
-Avrupa’da ise aşırı sağın yükselişi sürüyor. Bu yükselişin boyutları ilk olarak Hollanda’da test edilecek. Mart ayının ortalarında gerçekleşecek seçimlerin ardından ‘camileri kapatacağım, Kur’an’ı yasaklayacağım’ vaadinde bulunan aşırı sağcı lider Geert Wilders’ın başbakan olma ihtimali söz konusu. Benzer bir durum önümüzdeki aylarda seçim yaşayacak Fransa, Almanya ve İtalya için de geçerli… Sonuç olarak Trumpizm etkisi Avrupa’da ete kemiğe bürünmek üzere denebilir…
-Ege’de ve Kuzey Kore yarımadasında da sular ısınmaya devam ediyor. Kuzey Kore’nin aykırı lideri nükleer denemeleriyle hem ABD’li hem de onun müttefiklerini öfkelendirmeyi sürdürüyor…
KÜRESEL SİLAH TİCARETİ ARTIYOR
-Rusya-ABD arasındaki Ukrayna krizi ve Rusya’nın Kırım’ı ilhakının ardından, Karadeniz NATO ve Rusya için yeni bir gerilim alanı oldu. Geçen ay Brüksel’de yapılan NATO Savunma Bakanları zirvesinde, Rusya’nın tepkisine neden olacak kararlar alındı. ABD’nin, NATO’nun Karadeniz’deki askeri varlığının arttırılması teklifi kabul edildi...
Son bir not; Küresel silah ticareti artıyor. 2012 – 2016 yılları arasında silah ticaretinin hacmi bir önceki 5 yıllık döneme kıyasla yüzde 8.4 oranında arttı. Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü SIPRI’nin açıkladığı rapora göre 2016 yılında Soğuk Savaş sonrasının en yüksek hacmine ulaşıldı. Dünyada gerilim merkezlerinin arttığının bir başka göstergesi niteliğinde bu istatistik…
Evet, dünyanın hali pürmelali böyle... Doğusundan batısına gerilim yüklü.. Biz, yakın coğrafyamızda yaşananlara ve muhtemel sonuçlarına ilişkin beklentilere bir göz atalım.
Kaynak: Beytullah Demircioğlu, Altınoluk Dergisi, 373. Sayı