Dünyanın İlacı İslam

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Peygamber Efendimizin geldiği dönemde dünya İslam'a ne kadar muhtaçsa, bugün ondan daha fazla muhtaç dünya İslam'a. Çünkü dünyanın ilacı İslam." dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kayseri’de Erciyes Üniversitesi’nde öğrencilerle bir araya geldi. Öğrenciler Başkan Erbaş’a "hoş geldin" pankartı açtı.

Sabancı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, üniversiteler bilimin, ilmin, irfanın, bilginin ve hikmetin dışarıya açılan kapısı olduğunu belirterek, "Şehirlerin ilim, irfan merkezleri üniversitelerdir. Üniversitelerin şehirlerde bulunmasının en büyük faydası şehrin mozaiğinin sürekli değişmesi, gelişmesi büyük bir kaynaşmaya vesile olmasıdır." dedi.

"İlim geleneğimizde ilmi seyahatler çok önemlidir"

Başkan Erbaş, Türkiye’deki herhangi bir üniversiteye Türkiye’nin her yerinden ve birçok ülkeden öğrencilerin geldiğini ve öğrencilerin o şehirlere zenginlik kattığını ifade ederek, "İlim geleneğimizde ilmi seyahatler çok önemlidir. Bakıyorsunuz İmam Buhari ta Buhara’dan çıkmış Medine’ye gelmiş, Medine’den bir ilim adamı çıkmış Endülüs’e gitmiş, Endülüs’ten İbnü’l Arabi çıkmış Konya’ya gelmiş." diye konuştu.

"Gençler bizim hazinemiz"

Genç kelimesinin Farsça bir kelime olduğunu ve zenginlik anlamına geldiğini dile getiren Başkan Erbaş, "Sizler bizim hazinelerimizsiniz. Heyecanınızı ve azminizi daha da arttırmanız gerekiyor. Bizim medeniyetimiz ilim medeniyetidir. Hikmet, hukuk ve ahlak medeniyetidir. İslam ilmi ahlakla, hakla, hukukla birlikte yürürse İslam’da ilmin önemi o zaman ortaya çıkar. Ahlaktan, haktan, hukuktan kopuk bilgi felaket getirir. Atom olarak ortaya çıkar Japonların başına düşer, iki tane şehri yok eder." ifadelerini kullandı.

"Müslüman Türk askeri ahlakını İslam’dan alıyor"

Başkan Erbaş, İslam dininin masum insanlara dokunulmasını yasakladığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"İslam dini Müslüman askere, savaş meydanlarında kadınlara, yaşlılara, çocuklara, elinde silah olmayan insana, hayvanlara, yeşile dokunmayacaksın diyor. Yani sınırları o kadar genişletiyor ki o yüzden şehit verme pahasına insanlara bir şey olmasın diye gayret gösteriyor. Bakınız bizim askerimiz halen terörle mücadelede masum insanlara zarar gelmesin diye kılı kırk yarar. Şehit olmayı göze alarak buna dikkat ediyor. Müslüman Türk askeri bu ahlakı İslam’dan alıyor."

Diyanet İşleri Başkanlığı’nda Kur’an’daki ilmi hadiseleri incelemek için bir komisyon kurulduğunu ifade eden Başkan Erbaş, "Çok zaman geçmeden belki 5 yıl belki 10 yılda bir Kur’an-ı Kerim’e yeniden şöyle bir bakmak, o meali üzerinde de yeni bir çalışma yapmak lazım. İlim sürekli gelişiyor geliştikçe yeni yeni anlamlar ortaya çıkıyor. Sürekli akan bir çeşme gibidir Kur’an-ı Kerim. Yani her an sanki yeni inmiş gibi insanın zihnine manalar doğan bir Kitaptır. Bizim ilim anlayışımızda bütün ilimler Kur’an’idir, bütün ilimler dinidir." dedi

“Dünyanın kurtuluşu İslam’da”

Başkan Erbaş, dünyanın ilacı ve kurtuluşunun İslam’da olduğuna işaret ederek, "Başka yerde kurtuluş arayan zarardadır. O yüzden biz üniversite öğrencileri olarak, üniversite hocaları olarak doğru dini bilgiyi tahsil edeceğiz. Onun eğitimini alacağız ve toplumu doğru dini bilgi ile bilgilendireceğiz. Biz hangi bölümden mezun olursak olalım en iyi olmaya çalışacağız." açıklamasında bulundu.

Başkan Erbaş, Müslümanların, dünyadaki herkesin onurlu, özgür ve insanca bir hayat yaşama hakkını savunmayı ve bu uğurda çalışmayı inançlarının gereği bir sorumluluk olarak gördüğünü ifade ederek, dünyanın İslam’a ihtiyacı olduğunu söyledi.

İnancın sahih bilgiler üzerine bina edilmesi gerektiğini dile getiren Başkan Erbaş, sahih dini bilgilerin doğru kaynaklardan ve devamlı bir şekilde okunması gerektiğinin altını çizdi.

Başkan Erbaş, Alak ve Kalem Surelerinden ayetlerle ilmin önemini anlatarak, "Bu ayetlere göre bu medeniyetin çocuklarının elinden kitap ve kalem asla eksik olmamalı." ifadelerini kullandı.

Programa, Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Cafer Tayyar Doymaz, Kayseri İl Müftüsü Yusuf Akkuş, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Başkan Erbaş, ayrıca Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun ve Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kamil Cihan’ı ziyaret etti.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Kayseri’deki temasları kapsamında  Kayseri İl Müftülüğünü de ziyaret ederek, İl Müftüsü Yusuf Akkuş’tan müftülüğün çalışmaları hakkında bilgi aldı.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.