Düzenin Yanlışlarından Nasıl Uzak Durulabilir?
Kurulu düzen, içerisinde yanlışa meylettirecek birçok sistemi de barındırır. Peki bir Müslüman düzenin kirli tarafından nasıl uzak durabilir?
Altınoluk: Deniliyor ki kurulu düzen, statüko, sistem güçlüdür, insanı aşar. Eğer böyle ise insan, kurulu düzenin kuşatıcı tesiri karşısında kendi değerlerini nasıl korur?
“Bir ülkede cüceler uzun gölgeler veriyorsa (karakter ve şahsiyetini yitirmiş muhterisler iş başında ve güç sahibi ise) orada güneş batıyor demektir.”
ANCAK TAKVA ZIRHI İLE MÜMKÜN
Osman Nûri Topbaş: Ancak takvâ ile korur. Gönüldeki Allah muhabbeti ve korkusu, müʼminin en büyük zırhıdır. Çünkü hayatın hangi alanında olursa olsun, haramlara, hattâ şüphelilere karşı kendini korumanın yegâne miyârı “takvâ”dır.
Müʼmin, dünya devre-mülkünün fânî oyuncakları için ebedî saâdetini mahvedecek kadar ahmak insan olamaz. Üç günlük dünya zevkleri uğruna ilâhî ölçülerden tâviz vermektense, yeri geldiğinde maddî bakımdan geri adım atmayı göze alır. Ziyâ Paşaʼnın tâbiriyle:
“İnsana sadâkat yaraşır görse de ikrah,
Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah!”
Yani müʼmin, mânevî değerlerini korumak ve ilâhî ölçülerden tâviz vermemek için, gün gelir maddî olarak geri adım atmak zorunda kalabilir.
Bir miktar para kaybetmek zorunda kalsa bile, bunun hakîkatte kendisine büyük uhrevî mükâfatlar kazandıracağının şuur ve idrâki içinde, hâlinden memnun ve huzurlu olur.
‘MADDİ YÖNDEN ZENGİN OLUN’ DİYE BİR EMİR YOK
Unutmayalım ki Cenâb-ı Hakk’ın bize; “Maddî yönden daha çok zengin olun!” diye bir emri yoktur. Sadece; “Helâlinden kazanın, helâl ölçüleri içerisinde yaşayın ve infâk edin!” diye emri vardır. O hâlde ne olursa olsun hayatımızı ve ticaretimizi helâller üzerine bina etmeliyiz. Hakkımızdaki ilâhî taksimin/kaderin sınırlarını zorlamamalıyız.
HELALİNDEN KAZANIP İNFAK ETMEK
Yani Cenâb-ı Hakk’ın nasip ettiği ölçüde helâlinden kazanıp infâk etmeye gayret göstermeliyiz. Maddî refah uğruna gönül huzurumuza zehir serpmemeliyiz. İslâmʼın güzellikleri içerisinde meydana gelecek kalp saâdetine kıymamalıyız. Asıl ve sonsuz zenginliğin, kalbî hayatta olduğunu unutmamalıyız…
“Ey hükümdar, birçok memleketi elde etmek istersen, yapabilirsen, şu üç hususa dikkat et: Allah yolunda zulmü bertaraf etmek için sağ elinle kılıç sallarken, sol elinle de rızâ-yı ilâhî için infakta bulun! Ağzından çıkan sözler şekerden daha tatlı olsun. Böylece bey-köle, büyük-küçük, herkes sana râm olur.” (Yûsuf Has Hacib, Kutadgu Bilig)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslüman'ın Para ile İmtihanı, Erkam Yayınları
YORUMLAR