Ebu Kubeys Dağı

Ebu Kubeys Dağı nerededir? Ebu Kubeys Dağı ile ilgili rivayetler nelerdir? Mekke'de bulunan Ebu Kubeys Dağı'nın önemi nedir?

Kâbe’nin yaklaşık 100 m. doğusunda bulunan 420 m. yükseklikteki bu dağa Ebûkubeys adının verilmesiyle ilgili olarak çeşitli rivayetler nakledilir.

  • Hz. Âdem -aleyhisselâm-’ın ilk ateş parçasını (kabes) bu dağdan aldığı,
  • Hacerülesved buradan alındığı için dağa bu adın verildiği söyleniyorsa da
  • İyâd veya Mezhic kabilesinden Ebû Kubeys adlı birinin burada bir bina yapma teşebbüsünde bulunması sebebiyle böyle anıldığına dair rivayet daha doğru kabul edilmektedir.

Nûh tûfanından Hz. İbrâhim -aleyhisselâm-'ın Kâbe'yi inşa ettiği tarihe kadar geçen süre içinde Hacerülesved’i saklayıp koruduğu için bu dağa Câhiliye döneminde "elEmîn" denildiği de bilinmektedir. Rivayete göre Hz. İbrâhim -aleyhisselâm- Allah’ın, "İnsanlar arasında haccı ilân et” (el-Hac 22/27) emri üzerine bu dağa çıkıp insanları hacca davet etmiştir.

  • İslamiyet Öncesi Ebukubeys Dağı

Ebûkubeys dağı İslâmiyet öncesinde halkın mukaddes saydığı yerlerdendi. Mekke'nin âbid ve zâhidleri buraya çıkarak itikâfa çekilirlerdi. Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Tâif'ten üzgün bir şekilde Mekke'ye dönerken kendisine gelen melek Ebûkubeys ile Kuaykıân dağlarını göstererek, "Eğer bu iki dağı Mekkelilerin üzerinde birleştirmemi istersen yapayım” deyince Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, "Hayır; ben Allah’ın bu müşriklerin soyundan yalnız O’na kulluk eden ve kendisine hiçbir şeyi ortak koşmayan kimseler çıkarmasını isterim” buyurmuştur (Buhârî, "Bed’ü’l-halk”, 7; Müslim, "Cihad”, 111).

İslâm’ın Mekke’de yayılmasında önemli bir yeri olan Dârülerkâm ile sa'y için başlangıç noktası olan Safâ tepesi bu dağın eteğinde yer almaktadır. Kamer sûresinde zikredilen inşikaku'l-kamer mucizesi de bir rivayete göre bu dağın üzerinde gerçekleşmiş ve bunun hatırasına Mescid-i İnşikâku'l-kamer adı verilen bir mescid yapılmıştır. Mescid-i Harâm’ın en son genişletilmesi esnasında bu mescid ortadan kaldırılmıştır.

  • Hz. İbrahim (a.s.) Haccı Burdan İlan Ediyor

Ebûkubeys dağının üzerinde 1980'li yıllara kadar varlığını sürdüren, Hz. İbrâhim -aleyhisselâm-'ın haccı buradan ilan etmesinin ve Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in namaz kılmasının hatırası için yaptırılan İbrâhim Mescidi vardı. Bu mescidi Mekkeliler Bilâl-ı Habeşî Mescidi adıyla da anarlardı. Daha sonra Ebûkubeys’in tamamı istimlâk edilerek üstüne saraylar, altına da Harem-i Şerîf'i Aziziye ve Mina’ya bağlayan tüneller inşa edildi.

Kâbe’nin batısında Ebûkubeys dağının tam karşısında yaklaşık 430 m. yükseklikteki bir dağdır. Bugün Hind dağı olarak adlandırılan bu yerde Mescidi Harâm'a sığınan Abdullah b. Zübeyr'i ortadan kaldırmak isteyen Haccâc b. Yûsuf mancınık kurmuştu. Bugün Kuaykıân dağı tamamen meskûn haldedir.

İslam ve İhsan

KABE İLE İLGİLİ BİLMENİZ GEREKEN 13 ŞEY

Kabe İle İlgili Bilmeniz Gereken 13 Şey

KABE’­NİN TARİHİ VE BÖLÜMLERİ

Kabe’­nin Tarihi ve Bölümleri

KABE TARİHİ

Kabe Tarihi

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.