Ebû Süfyan Ve Heraklius Hadisi
Ebû Süfyân ve Bizans Kralı Herakliyus arasında nasıl bir konuşma geçiyor? Bizans Kralı Herakliyus Peygamberimizi karalamaya çalışan Ebû Süfyân'a ne soruyor? Ebû Süfyan ve Heraklius hadisinden çıkarmamız gereken dersler...
Ebû Süfyân Sahr İbni Harbradıyallahu anh, Bizans Kralı Herakliyus ile aralarında geçen uzun konuşmayı naklederken şöyle dedi:
Herakliyus:
- O (peygamber olduğunu söyleyen) adam size neleri emrediyor? diye sordu. Ben de:
- Sadece Allah’a kulluk ediniz, O’na hiç bir şeyi ortak koşmayınız. Atalarınızın iman ettiklerini söyledikleri şeyleri terkediniz, diyor ve bize namaz kılmayı, sözde ve işde doğruluğu, iffetli yaşamayı ve akraba ile ilgilenmeyi emrediyor, dedim. Buhârî, Bed’u’l-vahy 6, Salât 1, Sadakât 28; Müslim, Cihâd 74
Süfyân Sahr İbni Harb
Ebû Süfyân, Fil olayından on sene kadar önce Mekke’de doğdu. Uhud ve Hendek savaşlarında Kureyşli müşriklerin reisi idi. Arap dâhilerinden sayılan Ebû Süfyân, Mekke Fethi’nden önceki gece müslüman oldu. Müellefe-i kulûbtan olduğu için kendisine Huneyn Savaşı ganimetlerinden yüz deve ve kırk ukıyye gümüş verildi. Tâif kuşatmasında bir gözünü , Yermük Harbi’nde de öteki gözünü kaybetti.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in kayınpederi de olan Ebû Süfyân, oğulları Yezid ve Muaviye’nin Şam’daki emirliklerini görecek kadar yaşadı. Riyaseti ve şöhreti severdi. Hicrî 31 yılında doksan yaşlarında iken Medine’de vefât etti. Cenâze namazını Hz. Osman kıldırdı.
Allah ondan razı olsun.
-
Hadisi Nasıl Anlamalıyız?
Hudeybiye antlaşmasından sonra Hz. Peygamber çevredeki yöneticilere İslâm’a davet mektupları yazmıştır. Bu mektuplardan birini de Bizans kralı Herakliyus’a göndermiştir. Mektup, o sırada Kudüs’te bulunan Herakliyus’un ilgisini çekmiş, durumu soruşturmak istemiş ve ticâret maksadıyla Şam’a gitmekte olan Mekkelileri sarayına getirtmiştir. Ebû Süfyân’ı muhatap alarak ona Hz. Peygamber ile ilgili sorular sormuştur. İşte bu sorulardan birini hadisimizde bulmaktayız. Ebû Süfyân’ın cevabında Hz. Peygamber’in, namaz kılmayı, söz ve fiilde doğruluğu emrettiğini söylemesi, doğruluğun ta baştan beri Peygamberimiz tarafından tavsiye edilen bir meziyet olduğunu göstermektedir.
Sözde ve işde doğru olmak, peygamberlerin ortak daveti ve müşterek özellikleridir. Her peygamber ümmetinden doğru olmalarını istemiştir. Bizzat Hz. Peygamber de peygamber olmadan önce bile Araplar arasında “emin (güvenilir, doğru) kişi” olarak bilinirdi.
Hadis 329 numara ile bir kez daha gelecektir.
-
Hadisten Çıkarmamız Gereken Dersler Neler?
- Hz. Peygamber’in doğruluğunu düşmanları bile kabul ve takdir etmek zorunda kalmışlardır.
- Doğruluk ve eminlik peygamberlerin ortak özelliklerindendir.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları