El Sabunu Sadece Tuvallet Değil Mutfakta Da Olmalı!

Tuvaletlerin en kirli yerler olduğu düşünülüyor ama uzmanlar aslında mikropların en çok mutfakta olduğunu söylüyor. Bu nedenle mutlaka mutfakta da el sabunu olmalı...

Hastalıklardan korunmak ve sağlıklı kalmak için alınan her türlü önlem ve uygulamaya 'hijyen' adı verilir. Bu terim ile kastedilen önlemler, genellikle bulaşıcı hastalıklardan korunmak için gereken temizlik önlemleridir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, hijyene dikkat edenlerin çok daha az hastalandığını gözler önüne seriyor. Doktor Eren Eroğlu, hijyenle ilgili merak edilen soruları yanıtladı...

Görüntüde sağlanan temizlik, hijyen için yeterli mi?

Görüntüde sağlanan temizlik, yani kirliliğin yok edilmesi; hastalıklardan korunmak için yeterli değildir. Hastalık yapan mikroorganizmalar, çok küçük oldukları için herhangi bir yüzey, temiz göründüğü halde hastalık etkenlerini barındırabilir.

El yıkamak hijyen için yeterli bir önlem mi?

Fanus içinde yaşayamazsınız. Çevrenizdeki insanlar temizlik konusunda duyarsızsa, siz sürekli elinizi yıkasanız bile sonuç değişmez.

Yaptığımız en büyük hijyen hatası ne?

Yaptığımız araştırmaya göre tuvalete gidenlerin yüzde 40'ı daha sonra ellerini yıkamıyor. Bu, büyük bir tehlike! Ayrıca, evlerde hijyen için genelde yanlış noktalara odaklanılıyor. Evlerde en tehlikeli yer olarak tuvaletler düşünülüyor ama bizim yaptığımız çalışmaya göre evlerde mikropların en çok olduğu yerler mutfaklar... Lavabo ve bulaşık süngeri mikrop taşıyor.

ÇOCUK HER GÜN YIKANMAZ

En etkili dezenfekte yöntemi nedir?

Bence el yıkamak her zaman önemli. Bu nedenle yalnızca banyoda değil, mutfakta da el sabunu bulunmalı. Çünkü elimizde 10 milyon mikrop var. Üstelik tuvalete girip çıktıkça bunların sayısı ikiye katlanıyor. Ellerimizi yeterli sürede ve dikkatli yıkamazsak mikroplar, el çizgilerimizde ve parmak aralarımızda saklanır. Ayrıca dezenfektan kullanımı da önemlidir. Antibakteriyel spreyler bakterileri öldürmek için yararlıdır.

Çocukları ve özellikle bebekleri her gün yıkamayı önerir misiniz?

Yetişkinlere her gün banyo öneriyoruz ancak aynı şey bebekler için geçerli değil! Bebeklerin her gün yıkanmasına gerek yok, gün aşırı yıkanması daha sağlıklıdır. Çünkü vücutları hassas olabilir ve sabuna karşı duyarlılık gösterebilirler.

Tek başına su hijyen sağlamak için yeterli mi?

Kişisel temizlik için gerekli olan en önemli maddeler; temiz su ve sabundur. Ellerin ve vücudun, belirli aralıklarla bol sabunlu temiz su ile yıkanması yeterlidir. Ancak yeterince temiz suyun bulunmadığı durumlarda, işi gereği sürekli olarak mikroorganizmalarla temas halinde bulunan kişilerin ek önlemler almaya ihtiyacı vardır.

Bireysel hijyen mi, yoksa toplumsal hijyen mi daha önemli?

Bireylerin kendi hijyenlerine özen göstermesinin yanı sıra toplumda da hijyen anlayışının gelişmesi önemlidir. Bu anlamda birisi diğerinden öncelikli değildir; bir arada olmaları gerekir. Temizlik kavramının gelişmediği, hijyenik önlemlerin yetersiz olduğu bir toplumda, bireysel hijyene dikkat eden bir kişi risk altında kalmaya devam edecektir. Ayrıca bireysel hijyene önem vermeyen bir kişi bile çevresindekiler için hastalık riski oluşturur.

EV TEMİZLİĞİ ŞART

Eve en fazla mikrobu kimler taşır?

Sanılanın aksine mikrobu yetişkinler değil, çocuklar eve taşıyor. Bakteriler çocuklar arasında daha kolay bulaşıyor. Onlar da eve geldiklerinde ebeveynlerine bulaştırıyor. Bakterinin en fazla yayıldığı mekan ise ev... Bu yüzden de ev temizliği şart!

Aşırı hijyen bağışıklık sistemini zayıflatır mı? Hijyenin dozu ne kadar olmalı?

Aşırı hijyenin bağışıklık sistemini zayıflatması diye bir şey söz konusu değildir. Ancak hastalanmayı bir korku, temizliği de bir saplantı haline getirmemek gerekir. Hastalıklardan korunma düşüncesiyle sürekli olarak ellerimizi veya vücudumuzu çeşitli kimyasal maddelerle yıkamak ve bunu saplantı haline getirmek sağlıklı bir davranış değildir. Böyle hallerde kullanılan temizleyici maddelere bağlı olarak alerjik reaksiyonlar gelişmesi söz konusu olabilir.

Evde hayvan beslemek hijyeni bozan bir şey mi?

Eğer evinizde bir veya birden fazla hayvan besliyorsanız, hijyen konusuna daha fazla dikkat etmeniz gerekir. Çünkü kedi ve köpek gibi sokak hayvanları, sürekli yer ve mekan değiştirirler. Yani bir anda sokaktan eve gelip hijyeni bozabilirler.

Basit bir yaralanmanın, enfeksiyona dönüşmemesi için hemen alınabilecek hijyenik önlemler neler olabilir?

Basit yaralanmalarda enfeksiyonu önlemek için yara yerini bol temiz su ile yıkamak ve uygun bir antiseptik ile temizlemek çoğu zaman yeterli olabilir.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.