Emân Ne Demek? Kısaca Anlamı
Emân ne demek? Kısaca anlamı nedir?
Sözlükte "güven, güvence, güvenlik, emniyette olmak, korkusuz olmak" gibi anlamlara gelen emân; bir fıkıh terimi olarak, İslâm ülkesine girmek isteyen gayrimüslim yabancıya, can ve mal güvencesi sağlayan taahhüt ve akdi ifade etmektedir. Tanımda yer alan gayrimüslim yabancıdan, barış antlaşması bulunmayan yabancı devlet vatandaşı kastedilmektedir. Emân isteyen kimseye müste'min, eman verilene müste'men, emân veren kişiye de müemmin denir. Hadislerde emân kelimesi ile birlikte, ahd ve zimmet tabirleri de kullanılmaktadır.
Emân isteyen taraf kadın veya erkek, herhangi bir dine mensup tek bir kişi ya da bir topluluk olabilir. Bir erkeğe verilen emân, hem kendisinin hem de yanında bulunan aile fertlerinin can ve mallarını hukukî güvence altına alır. Emân isteyen kişide casusluk, sabotaj, kışkırtıcılık gibi zarar vermeye yönelik bir kastın olmaması şartı aranmaktadır.
Klasik fıkıh literatüründe, belli bir şahsa veya sınırlı sayıdaki yabancıya verilen özel emânın (emânu'l-hâs) yanında, bir şehir, bölge, kale veya ülke halkı gibi geniş topluluklara tanınan genel emândan (emânu'l-âmm) da bahsedilmektedir. Zaman ve mekân bakımından sınırlanabilir olan emân akdi, müste'menin kendisine emân verildiğini öğrenmesinden veya kabulünden sonra başlar ve ülkesine dönmesi veya sürenin dolmasıyla sona erer.
Günümüz toplumlarında milletler arası örf ve âdetlerin değişmesi sebebiyle emân ve emânnamelerin yerini tamamen devlet kontrolünde olan pasaport, vize, ikâmet izni gibi uygulamalar almıştır.