En Cesur İnsan Kimdir?
İnsanların en cesuru kimdir?
Hz. Ali -kerremallâhü veche- bir gün:
“–Ey insanlar, insanların en cesuru kimdir bana söyleyin?” dedi. Onlar:
“–Sizsiniz, ey Mü’minlerin Emîri!” dediler. Hz. Ali -kerremallâhü veche-:
“–Evet, ben kiminle mübârezeye çıktıysam hakkını vermişimdir, ancak siz bana insanların en cesurunu haber veriniz!” dedi. İnsanlar:
“–Bilmiyoruz, kimdir?” diye sordular. Hz. Ali -kerremallâhü veche- şöyle dedi:
“–Hz. Ebûbekir’dir. Bedir’de Resûlullah Efendimiz için bir gölgelik yaptık ve: «Müşriklerden biri Peygamber Efendimiz’e saldırmaya heveslenmesin diye kim onunla birlikte durur?» dedik. Vallahi hiç kimse buna yanaşmadı, ancak Hz. Ebûbekir kılıcını sıyırıp Efendimiz’in başında bekledi. Ona saldırmaya niyetlenen herkesin üzerine şâhin gibi atılıp hemen onu bertaraf etti. İşte insanların en cesur ve en kahramanı Hz. Ebûbekir’dir.
Bir gün Resûlullah Efendimiz’i gördüm, Kureyşliler onu tutmuş, kimi keskin bir şeyle vurup yaralıyor, kimi itip kakıyor:
«‒Sen ilâhları tek bir ilâh mı yaptın?!» diye son derece sert söz ve hareketlerle ona hakaret ediyorlardı. Vallâhi bizden kimse yanına yaklaşıp da kendisine yardım edemiyordu. Ancak Hz. Ebûbekir (r.a.) geldi ve hemen yardımına koştu; kimine vurdu, kimini yaraladı, kimini itip kaktı. Bir taraftan onları Efendimiz’in başından dağıtıyor, bir taraftan da:
«‒Yazıklar olsun size! “Bir adamı «Rabbim Allâh’tır» diyor diye öldürecek misiniz?!” » diyordu.
Hz. Ali -kerremallâhü veche- bunları anlattıktan sonra üzerindeki bürdeyi kafasına çekip ağlamaya başladı. Sakalları ıslanıncaya kadar ağladı. Sonra şöyle dedi:
“‒Allah adına yemin ederek soruyorum, Firavun ehlinden, gizlice îman edip de Firavun ve avenesini îkâz eden mü’min kişi mi daha hayırlıdır yoksa Hz. Ebûbekir mi?”
İnsanlar susup cevap vermediler. Hz. Ali -kerremallâhü veche- şöyle devam etti:
“‒Bana cevap ermeyecek misiniz? Vallâhi Hz. Ebûbekir’in (r.a.) bir ânı, Firavun ehlinin mü’mini gibi yeryüzü dolusu adamdan daha hayırlıdır. Çünkü o mü’min îmânını gizliyordu, Hz. Ebûbekir (r.a.) ise îmânını îlân etmişti.” (Heysemî, IX, 46-47)
“RABBİM ALLAH’TIR”
Firavun, Hz. Musa’yı öldürmeye karar verince, Firavun’un yakınlarından olup da îmânını gizleyen bir zât onu ve adamlarını îkâz etmişti. Hz. Ali’nin -kerremallâhü veche- işâret ettiği âyet-i kerîmede bu durum şöyle haber verilir:
“Firavun âilesinden olup, imanını gizleyen bir mü’min adam şöyle dedi: Siz bir adamı «Rabbim Allah’tır» diyor diye öldürecek misiniz? Hâlbuki o, size Rabbinizden apaçık mucizeler getirmiştir. Eğer o yalancı ise yalanı kendisinedir. Eğer doğru söylüyorsa sizi tehdit ettiği (azâbın) bir kısmı olsun gelip size çatar. Şüphesiz Allah, haddi aşan, yalancı kimseyi doğru yola eriştirmez.” (el-Mü’min, 28)
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Hz. Ali’den 111 Hayat Ölçüsü, Erkam Yayınları