En Eski Kur'ân Örneği Bu Sergide!

Kur’an-ı Kerim’in ilk yazı türü kûfi konseptinde düzenlenen dünyanın en kapsamlı sergisi “Mucize Kitabın Muhteşem Hattı: KÛFİ” İstanbul’da Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde devam ediyor.

Sergide, Geç Emevi ve Abbasi dönemine ait Kur’an yaprakları, rulo Kur’an’lar ve cilt örnekleri ile 15. yüzyıla kadar İslam coğrafyasında hazırlanan, her biri birer başyapıt niteliğindeki Kur’an-ı Kerim’ler sergileniyor.

KUR'ÂN'IN İLK NÜSHALARI

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayesinde, İslam Kültür Sanat Platformu (İKSP) tarafından Türk Hava Yolları’nın katkıları ile düzenlenen “Mucize Kitabın Muhteşem Hattı: KÛFİ” Sergisi açılışı, 5 Mart’ta yapılmıştı.

Kur’an-ı Kerim’in ilk nüshalarının kaleme alındığı kûfî hat konseptindeki Türkiye’nin ve dünyanın bu en kapsamlı sergisinde; 8. yüzyıldan 15. yüzyıla uzanan süreçte İslâm coğrafyasında ortaya konan başyapıt niteliğindeki Kur’an-ı Kerimler, Kur’an yaprakları, rulo Kur’anlar, cüzler ve ciltler olmak üzere yaklaşık 150 eser ziyaretçisiyle buluşuyor.

2

KÛFİ YAZI NEDİR?

Kûfi, Arap yazısının düz ve köşeli çizgilerle yazılan eski bir biçimi veya İslamiyet’in ilk yüzyıllarında "Himyeri" yazısının değişmesiyle oluşan; dik, sert, köşeli bir yazı türü olarak tanımlanıyor. Arapça hat sanatında yaygın olarak kullanılan yazı türü. Özellikle erken dönemde daha yuvarlak hatlara sahip örneklerine rastlanan kûfi yazısı, Kur’an yazmalarında ve yapıların cephelerinde de sıklıkla kullanılmış. İslam hat sanatının en eski bilinen yazı türü olan kûfi, ismini Kufe’den almış.

1

150 MUHTEŞEM ESER

Sergide hattatların, Allah kelamı olan Kur’an-ı Kerim’i manası ve lafzına yakışır bir güzellikte, adeta bir ibadet coşkusuyla yazmış oldukları kûfî hatlı Kur’an nüshaları yer alıyor. Sergilenmekte olan Kur’an-ı Kerim’ler, aynı zamanda üzerindeki kayıtlar ve mühürler açısından da birer belge niteliğinde. İslâm coğrafyasında ortaya konan başyapıtlarla kûfî hattın gelişimi ele alınıyor. Ayrıca, bilinen ilk vakıf kayıtlarında bulunan Kur’an yaprakları ile Celayiri, Memluk, Osmanlı sultanlarının saray atölyelerinde restore edilerek ciltlenen Kur’an nüshalarına yer veriliyor. Hazret-i Peygamberin en büyük mucizesi olan Kur’an-ı Kerim’in ilk nüshalarına ağırlıklı olarak yer verilen sergiye, Kutlu Doğum Haftası’nda da yoğun ilginin olması bekleniyor.3

EN FAZLA NÜSHASI HAZIRLANAN KİTAP

Son zamanlarda çatışmalar ekseninde oluşturulmaya çalışılan şiddet içerikli İslâm algısına karşın, tarih boyunca ortaya konan binlerce sanat eseri, İslâmiyet’in hoşgörüsünü en güzel şekilde yansıtıyor ve günümüze taşıyor. Bu sanat eserleri arasında en fazla nüshası hazırlanan kitap olan Kur’an-ı Kerim, tartışmasız her dönemde İslam kitap sanatının başyapıtı oldu. Yüzyıllar boyunca hattatların, müzehhiplerin (tezhip sanatçıları) ve mücellidlerin (cilt ustaları), büyük bir hüner ve sabırla hazırladıkları Kur’an-ı Kerim nüshalarının erken dönem örneklerinin yer aldığı bu sergi ile İslâm medeniyetinin doğru anlaşılması için farkındalık yaratmak ve böylece oluşturulmaya çalışılan yanlış algının önüne geçmek amaçlanıyor.

SERGİ 30 MAYIS 2016'YA KADAR AÇIK

“Mucize Kitabın Muhteşem Hattı: KÛFİ” Sergisi, dünya üzerinde en fazla nüshası hazırlanan kitap olan Kur’an-ı Kerim’in sanatsal açıdan en ihtişamlı örneklerinden oluşuyor. 30 Mayıs’a kadar açık kalacak sergi, İslam sanatının nadide parçalarını kapsıyor. Serginin bilim kurulunda Prof. Dr. Tayyar Altıkulaç, Doç. Dr. Süleyman Berk, Yrd. Doç. Dr. Kamil Yaşaroğlu ve Sevgi Kutluay gibi birbirinden değerli isimler yer alıyor.

4

5

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.