"en Sevgili" En Sevilen Ders Oldu

Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, lise öğrencilerinin en çok tercih ettiği seçmeli ders Hz. Muhammed'in Hayatı oldu.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, 2014-2015 eğitim öğretim yılı birinci döneminde lise düzeyinde en çok tercih edilen seçmeli ders, 9 ve 10'uncu sınıflarda Hz. Muhammed'in Hayatı; 11 ve 12'nci sınıflarda ise matematik oldu.

Ortaokul düzeyinde ise 5, 6 ve 7'nci sınıflarda en fazla matematik uygulamaları, 8'inci sınıflarda da en fazla medya okur yazarlığı dersi tercih edildi.

MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı'nın Türkiye genelinde ortaokul ve lise öğrencilerinin seçmeli derslerine ilişkin istatistiklerinden derlediği bilgiye göre, ortaokul sınıflarında seçmeli ders sayısı 65-74 arasında değişiyor.

Ortaokul düzeyinde 5'inci sınıfta okuyan toplam 3 milyon 365 bin 752, 6'ncı sınıfta okuyan 3 milyon 373 bin 26,  7'nci sınıfta okuyan 3 milyon 250 bin 124 öğrenci arasında en çok tercih edilen seçmeli ders matematik oldu.

Ortaokul 8'inci sınıfında okuyan toplam 1 milyon 229 bin 591 öğrenci arasından en çok tercih edilen ders ise medya okur yazarlığı olarak belirlendi.

LİSE ÖĞRENCİLERİNİN TERCİHLERİ

Türkiye genelinde sayıları 2 milyon 400 bine ulaşan 9'uncu sınıf öğrencisi arasında en çok tercih edilen ders ise 312 bin 913 öğrencinin seçtiği Hz. Muhammed'in Hayatı oldu. Bu dersi 294 bin 478 öğrenci ile sosyal etkinlik dersi, 268 bin 369 öğrenci ile de insan hakları dersi izledi.

10'uncu sınıfta okuyan 1 milyon 910 bin öğrenciden 160 bin 818'inin seçtiği Hz. Muhammed'in Hayatı, en çok tercih edilen seçmeli ders olurken, 137 bin 465 öğrencinin seçtiği Demokrasi ve İnsan Hakları dersi ikinci, 132 bin 754 öğrencinin seçtiği Temel Dini Bilgiler dersi ise üçüncü oldu.

Lisedeki 11 ve 12'nci sınıfların en çok tercih ettiği seçmeli ders ise matematik oldu.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Kardeşlerimizin tercihiyle maalesef iş bitmiyor. Dersi verecek muallim eksiği olduğu için derse idareci giriyor. Velhasıl bu eğitim sisteminde gitmiyor, lakin biliyoruz ki bunlar büyük bir inkılabın ayak sesleri allahın izniyle...

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.