En Zor Hizmet 'insan Eğitimi'
En zor hizmet, insan eğitimidir. Zira terbiye olmamış bir nefs, kişiyi dâimâ kötülüğe yönlendirir. Allah Teâlâ insan fıtratına fücûr ve takvâ temâyüllerini yerleştirmiştir.
Hizmetin îfâsında olduğu gibi, hizmet emânetini ehline verebilmek için de muhâtabı çok iyi tanımak zarûrîdir. Nitekim Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, ordu kumandanı olabilecek kâbiliyetteki bir sahâbiyi, elçi olarak göndermediği gibi; ilim, tebliğ ve gönül insanları olan Ashâb-ı Suffe’yi de kumandan olarak tâyin etmemiştir. O, bu vazifeleri tevdî ederken muhâtaplarının şahsiyet, kâbiliyet, dirâyet, liyâkat ve hattâ vücut yapılarını bile göz önünde bulundurmuştur.
Burada ehemmiyetine binâen, eğitim hizmetleriyle alâkalı birkaç husûsu da hatırlatmak faydalı olacaktır.
NEFSİ EĞİTMENİN ZORLUĞU
En zor hizmet, insan eğitimidir. Zira terbiye olmamış bir nefs, kişiyi dâimâ kötülüğe yönlendirir. Allah Teâlâ insan fıtratına fücûr ve takvâ temâyüllerini yerleştirmiştir. Bu bakımdan daha çocukluğundan itibâren bu iki temâyülün tezâhürleri onda görülmeye başlar. İnsanın saâdeti, günaha temâyülün engellenip takvâ meylinin güçlendirilmesiyle mümkün olur. Bunun yolu da terbiyedir. En vahşî hayvanları eğitmek bile, nefsine mağlûp bir insanı eğitmekten daha kolaydır.
Eğitim (terbiye) hizmeti, bir peygamber mesleğidir. Eğitimci olmak için hissiyat ve duyguların güçlü olması lâzımdır. Çünkü talebeyle irtibat kurarken, onların duygularını anlamalı, değerlendirmeli ve ona göre muâmele etmelidir. Bu, bir doktorun tedâviden önce teşhise, yani hastalığın sebebini kavramaya mecbur olması gibi bir keyfiyettir.
Unutmamak gerekir ki, ancak problemi çözülen insan kazanılabilir. Yine unutulmamalıdır ki, hayırlı bir neticeye varabilmek “sabır işi”dir. Zira bir gram altın elde edebilmek için tonlarca toprağı elemek gerekir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları