Enam Suresi 162. Ayet
Enam suresi 162. ayette Allah'a verdiğimiz söz nedir? Enam suresi 162. ayetin anlamı ve tefsiri...
En‘âm sûresi çoğunluğun görüşüne göre Mekke’de bir defada inmiştir. Ancak üç veya altı âyetinin Medine’de indiğine dair bir görüş de bulunmaktadır. 165 ayettir. Mushaftaki tertibe göre 6, iniş sırasına göre 55. sûredir.
- Enam suresi 162. Ayetin Arapçası:
- Enam suresi 162. Ayetin Okunuşu:
"Kul inne salâtî venusukî vemahyâye vememâtî li(A)llâhi rabbi-l’âlemîn(e)"
"De ki: “Şüphesiz benim namazım, bütün ibâdetlerim, hayatım ve ölümüm, Âlemlerin Rabbi Allah içindir.”
- Enam suresi 162. Ayetin Tefsiri:
Allah’ın, Rasûl-i Ekem (s.a.s.) Efendimiz’e ihsan ettiği din dosdoğru, eğriliği, eksikliği ve fazlalığı olmayan İslâm dinidir. Bu din yeni ortaya çıkmış bir şey değil, hanif olan, Allah’ın birliği inancı üzerine binâ edilen Hz. İbrâhim’in dininin aynısıdır, bir devamıdır. Her ne kadar yahudiler, hıristiyanlar, müşriklerden her biri, kendilerinin Hz. İbrâhim’in dinine mensup olduklarını iddia etseler de, İbrâhim (a.s.)’ın onlarla bir ilişkisi yoktur. Zira O, tevhid dinini tebliğ eden bir peygamberdir ve müşriklerden değildir. Bu dosdoğru dinin amelî hususiyeti de, kulun namazının, kurbanının, her türlü ibâdetinin, hayat ve ölümünün sadece Âlemlerin Rabbi Allah için olmasıdır. Allah’a hiçbir konuda ortak koşulmamasıdır. Her ibâdetin ve her hayırlı işin bu inanç, bu niyet ve bu ihlasla yapılmasıdır. Peygamber (s.a.s.)’e bu emredildiği gibi, ona inananlara da bu emredilmiştir. Nitekim “Ben bununla emrolundum ve ben müslümanların ilkiyim” (En‘âm 6/163) cümlesi, Allah Resûlü (s.a.s.)’in, kendisine emredilen ilâhî emirlere süratle uyup yerine getirmesini, o emirlerin kendine mahsus olmayıp, herkese bunların emredildiğini ve bütün müslüman olanların ona uyması gerektiğini açıklamaktadır.
Buna rağmen inkârcılar, müslümanları kendi hayat tarzlarını kabule çağırır veya bu hususta onları zorlarlarsa, kendilerine şöyle bir cevabın verilmesi tavsiye edilmektedir.
Kaynak: kuranvemeali.com