En'âm Suresi 17. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
En'âm Suresi 17. ayeti ne anlatıyor? En'âm Suresi 17. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
En'âm Suresi 17. Ayetinin Arapçası:
وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۜ وَاِنْ يَمْسَسْكَ بِخَيْرٍ فَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ
En'âm Suresi 17. Ayetinin Meali (Anlamı):
Eğer Allah sana bir sıkıntı verecek, bir zarar dokunduracak olursa, onu yine kendisinden başka giderecek yoktur. Eğer sana bir iyilik lutfederse, bilesin ki zâten O’nun her şeye gücü yeter.
En'âm Suresi 17. Ayetinin Tefsiri:
Hayrı
ve şerri yaratan Allah’tır. Hastalık, fakirlik, açlık, kıtlık, hüzün, korku, acı
gibi verdiği bir zararı O’ndan başka defedecek kimse olmadığı gibi; sıhhat,
zenginlik, zafer, başarı, huzur, lezzet ve sevinç gibi ihsan ettiği iyilik ve
güzelliklere de mani olacak bir güç yoktur. Çünkü Allah her şeye mutlak güç
yetirendir. O her yönden üstün, daima galip ve kahredici bir kudret sahibidir.
Ne vereceği zarara engel olunabilir, ne de ihsan edeceği iyiliklere mani
olunabilir. Yaptığı her işte sayısız hikmetler vardır, O kullarının her
halinden de haberdardır. Böyle bir Allah bırakılıp başka kim dost edinilebilir?
O’ndan başka gerçek dostluğa kim layık olabilir? Allah Resûlü (s.a.s.)’in,
terkisine aldığı İbn Abbas (r.a.)’ya yaptığı şu nasihatler âdetâ bu âyetlerin
bir tefsiri mâhiyetindedir:
“Allah’ın
buyruklarını gözet ki, Allah da seni gözetip korusun. Allah’ın rızâsını her
işte önde tut ki Allah’ı önünde bulasın. Bir şey isteyeceksen Allah’tan iste.
Yardım dileyeceksen, Allah’tan dile! Ve bil ki, bütün bir ümmet toplanıp sana
fayda temin etmeye çalışsalar, ancak Allah’ın senin için takdir ettiği faydayı
temin edebilirler. Yine eğer bütün ümmet, sana zarar vermeye kalksalar, ancak
Allah’ın senin hakkında takdir ettiği zararı verebilirler. Çünkü artık kaderi
yazan kalem yazmaz olmuş, yazıları değişmeyecek şekilde kesinleşmiştir.” (Tirmizî, Kıyâmet 59)
Yine Resûl-i Ekrem (s.a.s.),
bu âyetlerden aldığı ilhamla farz namazlardan sonra şöyle dua ederdi :
“Allahım !
Senin verdiğine engel olacak, vermediğini verecek kimse yoktur. Senin lütfun
olmadan hiçbir zengine serveti fayda vermez” (Buhârî, Ezan 155 ; Müslim, Mesâcid 137,
138)
Nitekim bir kimse
yolculuğa çıkacaktı. Hasan Basrî’ye gelip :
“- Bana bir
tavsiyede bulun” dedi. Hazret ona
şu öğütte bulundu :
“Gittiğin her
yerde, Yüce Allah’ın emrini üstün tut ki, O da seni üstün eylesin.” (el-Hadâiku’l-Verdiyye,
s. 320)
Her
zaman ve her zeminde Allah’ın kuldan istediği şeyleri bilmenin yolu, tüm
insanlığa bir uyarı olarak gönderdiği Kur’ân-ı Kerîm’i okuyup anlamaktan
geçmektedir:
En'âm Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
En'âm Suresi 17. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...