En'âm Suresi 2. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
En'âm Suresi 2. ayeti ne anlatıyor? En'âm Suresi 2. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
En'âm Suresi 2. Ayetinin Arapçası:
هُوَ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ مِنْ ط۪ينٍ ثُمَّ قَضٰٓى اَجَلًاۜ وَاَجَلٌ مُسَمًّى عِنْدَهُ ثُمَّ اَنْتُمْ تَمْتَرُونَ
En'âm Suresi 2. Ayetinin Meali (Anlamı):
O, sizi çamurdan yarattı, sonra ömrünüze belirli bir süre tâyin etti. O’nun katında belirlenmiş bir ecel daha vardır. Siz ise hâlâ şüphe edip duruyorsunuz.
En'âm Suresi 2. Ayetinin Tefsiri:
Cenâb-ı
Hak, insanlığın babası olan Hz. Âdem’i çamurdan yarattığı gibi, onun neslinden
gelen her bir insanı da çamurdan yaratmaktadır. Çünkü her insan menî hayvancığı
ile yumurtadan yaratılmaktadır. Bunların ikisi de kandan meydana gelir. Kan da
alınan gıdalardan oluşur. Bu gıdalar ya hayvanî veya nebâtîdir. Bunlar da
dolaylı veya dolaysız yollarla temelde topraktan meydana gelir. Toprak süzüle
süzüle bitki olur, bitkiler gıda olarak insan ve hayvan vücuduna girer,
gıdalardan insan tohumu meydana gelir ve bundan da insan yaratılır. O halde şu
cansız topraktan insan başta olmak üzere bu kadar canlı varlıkları yaratan ve
her biri için belirli bir ömür takdir eden Allah’ın varlığından ve birliğinden
şüphe edilemez.
Âyette
geçen اَلأجَلُ (ecel) kelimesi “bir
sürenin sonu” mânasına gelir. Burada iki defa tekrar edilmektedir. Birinci
ecelden maksat her bir insan için takdir edilen ölüm vakti, ikincisinden maksat
ise kâinatın infilak edip yeni bir düzenin kurulacağı kıyamet vaktidir.
Görüldüğü üzere Allah imtihan için bir ecel, sonra imtihan neticesine göre
nimet vermek için başka bir ecel takdir etmiştir. İmtihan eceli dünyada, nimet
eceli ise ukbâdadır. Rabbimiz, kendi rızâsını talep etmemiz için bir ecel
belirlemiştir ki, bu bizlere dünyada tanınan “mühlet vakti”dir. Sonra onun
ardından bir “vuslat vakti” tayin etmiştir. Mühlet vaktinin belli bir müddeti
ve nihâyeti vardır; fakat vuslat vaktinin ne belli bir müddeti ne de nihâyeti
vardır. Varlığın bir başlangıç vakti olduğunda şüphe bulunmamaktadır. Fakat
tevhid güneşleri bir kez doğdu mu, artık ona ebediyen batış yoktur. (Kuşeyrî, Letâifü’l-işârât,
I, 287) Bu bakımdan, gönüllerde tevhid güneşinin parıldamasına vesile olması
için buyruluyor ki:
En'âm Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
En'âm Suresi 2. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...