En'âm Suresi 39. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

En'âm Suresi 39. ayeti ne anlatıyor? En'âm Suresi 39. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

En'âm Suresi 39. Ayetinin Arapçası:

وَالَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا صُمٌّ وَبُكْمٌ فِي الظُّلُمَاتِۜ مَنْ يَشَاِ اللّٰهُ يُضْلِلْهُۜ وَمَنْ يَشَأْ يَجْعَلْهُ عَلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ

En'âm Suresi 39. Ayetinin Meali (Anlamı):

Âyetlerimizi yalanlayanlar, zifiri karanlıklara boğulmuş birtakım sağırlar ve dilsizlerdir. Allah dilediğini saptırır, dilediğini ise dosdoğru bir yol üzere kılar.

En'âm Suresi 39. Ayetinin Tefsiri:

Hem yaratılış âleminde sergilenen bunca kudret nişânelerini görmezlikten gelen, hem de Kur’an âyetlerini yalanlayanlar mânen sağırdırlar; o âyetleri gereği gibi düşünecek ve anlayacak şekilde işitmezler, onlara “geçmişlerin masalları” derler ve bunları delil saymayıp başka mûcizeler isterler. Dilsizdirler; hakkı söylemezler ve hak davete de icâbet etmezler. Bu halleriyle onlar küfür, şirk, cehâlet, inat, taklit ve nefsin arzu ve ihtiras karanlıkları içine dalmışlardır. Karanlıklar içinde hiçbir şeyi göremezler, öylece yuvarlanır giderler. Doğrusu Allah, verdiği melekeleri hidâyet yolunda kullanamayan ve onları işlemez hale getiren kimseleri, tercihleri bu istikamette olduğu için sapıklığa düşürür. Fıtrat-ı selîmesini bozmayan, akl-i selîmiyle hareket eden, Allah’ın varlık ve birliğini gösteren delil ve işaretleri iyi değerlendiren yani tercihini iman ve hidâyet yönünde kullanan kimseleri de dosdoğru yola ulaştırır ve o yol üzere devam ettirir. Zira kudret O’nun, kuvvet O’nun, hüküm ve yetki O’nundur. Kulların güveneceği, dayanacağı, yardım isteyeceği, başları dara düştüğü zaman yalvarıp yakaracağı tek merci O’dur. O halde:

En'âm Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

En'âm Suresi 39. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...