En'âm Suresi 47. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

En'âm Suresi 47. ayeti ne anlatıyor? En'âm Suresi 47. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

En'âm Suresi 47. Ayetinin Arapçası:

قُلْ اَرَاَيْتَكُمْ اِنْ اَتٰيكُمْ عَذَابُ اللّٰهِ بَغْتَةً اَوْ جَهْرَةً هَلْ يُهْلَكُ اِلَّا الْقَوْمُ الظَّالِمُونَ

En'âm Suresi 47. Ayetinin Meali (Anlamı):

De ki: “Söyleyin bakalım, şâyet size Allah’ın azabı ansızın da gelse, göz göre göre de gelse, zâlimlerden başkası mı helâk edilecek?”

En'âm Suresi 47. Ayetinin Tefsiri:

Allah’ın azabı, ansızın veya açıkça, gece veya gündüz, önceden bir takım işaretler hiç belirmeden veya önceden beliren bir takım işaretlerden sonra gelebilir. Genellikle azap birdenbire, açıkça gelir. Nitekim şu âyet-i kerîme bu gerçeği haber vermektedir:

Yoksa o ülkelerin halkı, geceleyin uyurlarken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular? Veya o ülkelerin halkı, güpegündüz oyun eğlenceye daldıkları sırada kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden güvende mi oldular? Yoksa onlar, Allah’ın kendileri için hazırlayacağı tuzaktan güvende mi oldular? Unutmayın ki, tam olarak ziyana uğramış kimselerden başkası, Allah’ın hazırlayacağı tuzaktan kendini güvende hissedemez!” (A‘râf  7/97-99)

Azap geldiği zaman da ancak zalimler helak edilirler. Gerçi bir topluma azap geldiği zaman onların içinde bulunan sâlih kimseler de azaba maruz kalabilirler. Fakat bu sadece dünya ile sınırlıdır. Âhirette onlar büyük mükafatlar elde ederler. Fakat zalimler dünyalarını kaybettikleri gibi âhiretlerini de kaybederler. Dolayısıyla esas helak zalimlerin helakidir. Ayet buna işaret etmektedir. Peygamberlerin gönderilmesi de insanları bu ebedî helakten sakındırmak içindir:

En'âm Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

En'âm Suresi 47. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...