En'âm Suresi 79. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

En'âm Suresi 79. ayeti ne anlatıyor? En'âm Suresi 79. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

En'âm Suresi 79. Ayetinin Arapçası:

اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ

En'âm Suresi 79. Ayetinin Meali (Anlamı):

“Şunu bilin ki ben, dupduru bir iman ve teslimiyetle yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’a çevirdim. Ben müşriklerden değilim.”

En'âm Suresi 79. Ayetinin Tefsiri:

Allah’ın birliğine kesinlikle inanmış olan Hz. İbrâhim, yıldızlara, aya, güneşe tapan kavminin, bu bâtıl inançlarından hareket ederek ve bir metot gereği onlarla aynı düşünceyi paylaşıyormuş süsü vererek onları tevhid akidesini kabule davet eder. Öncelikle bunlar içinde görüntü itibariyle en küçüğü olan yıldızdan başlar. Gece karanlığı bastırıp yıldızlar doğunca, muhtemelen içlerinden en parlak birini gözüne kestirip, “onun gerçek rab olabileceğini” söyler. Fakat kısa bir müddet sonra yıldız batıp kaybolunca, bu haliyle yıldızın gerçek rab olmasının imkânsızlığını bildirmek üzere hemen “Ben batıp kaybolanları sevmem” (En‘âm 6/76) der. Bu sözüyle Hz. İbrâhim, Rab ile kul arasındaki münasebette sevginin en mühim esas olduğunu, fakat hareket etme ve batmanın rubûbiyet delili değil, sonradan yaratılmış olma, etkilenme, mahkum olma ve yok olma delili olduğunu gösterir. Bu sebeple batıp kaybolanın rab olamayacağını, batana sevgi göstermenin sonu boşa çıkacak bir sapıklık olduğunu ve gerçek Rabbin her türlü zevalden uzak bulunan bir yaratıcı kudret olması gerektiğini ortaya koyar. Sonra doğmakta olan ayı görür. Bunun “gerçek rab olma” ihtimalini dile getirir, fakat batıp kaybolunca hem kendinin hidâyet üzere bulunduğunu belirtmek, hem her an rabbine olan ihtiyacını itiraf edip şükretmek, hem de muhataplarını kendisi gibi inanmaya çağırmak niyetiyle hemen “Eğer Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, elbette sapıklığa düşenlerden olurdum” (En‘âm 6/77) der. Daha sonra doğmakta olan güneşi görüp, diğerlerinden daha büyük olması itibariyle “gerçek rabbin bu olabileceği” ihtimali üzerinde durur. Fakat o da batıp kaybolunca Hz. İbrâhim derhal, çok önceden kalbinin her köşesine tam olarak yerleşmiş, iliklerine, hücrelerine işlemiş tevhid inancını bütün samimiyetiyle dile getirerek: “Ey kavmim, şüphesiz ben, sizin Allah’a koştuğunuz ortaklardan beriyim. Şunu bilin ki ben, dupduru bir iman ve teslimiyetle yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’a çevirdim. Ben müşriklerden değilim” (En‘âm 6/78-79) buyurur.

Görüldüğü üzere kıssada Hz. İbrâhim’in, Allah’ın birliğine hangi delillerle ve nasıl ulaştığı anlatılır. Kıssanın esasının, Allah’ı birleyenle Allah’a ortak koşanın tartışması olduğu açıkça görülür. Dolayısıyla bu ikna edici ve susturucu delillerle aynı zamanda Allah Resûlü (s.a.s.), Hz. İbrâhim’e çok değer veren ve onun neslinden gelmekle öğünen putperest kavmini tevhide davet etmiştir. Hak dinin temsilcileri ve tebliğcileri de kıyamete kadar insanları bu nevi delillerle tevhide davet edeceklerdir. Çünkü zaman değişse de insan gerçeği, şirk ve tevhid hakikati hiçbir zaman değişmemektedir.

Bu âyetlerden şöyle bir işârî mâna anlamak mümkündür: İnsanı talep perdeleri kuşatır ve ona “varlık sabahı”nın ötesi tecelli etmez. Ancak “akıl yıldızı” doğduğunda delil ışığıyla sırrında Hakk’ı müşâhede eder ve “Bu benim Rabbim” der. Sonra sırrındaki ışık biraz daha artarak “ilim ayı” doğar. Anlama ve izah şartı ile onu mütalaa eder ve “Bu benim Rabbim” der. Sonra sabah iyice açılır, gün aydınlık olur, sırrın şeref burcundan “irfan güneşleri” doğar da talep için bir mekan, ihtimal için bir hüküm ve töhmet için bir karar kalmaz. Hepsi mânasını yitirir de kul: “Ey kavmim! Ben sizin koştuğunuz ortaklardan uzağım” der. Çünkü gözle ayân beyân gördükten sonra hiçbir şüpheye, gerçek ortaya çıktıktan sonra onu örtecek bir perdeye yer yoktur. (Kuşeyrî, Letâifü’l-işârât, I, 301)

Hz. İbrâhim ile kavmi arasındaki tartışma şöyle devam ediyor:

En'âm Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

En'âm Suresi 79. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...