En'âm Suresi 98. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
En'âm Suresi 98. ayeti ne anlatıyor? En'âm Suresi 98. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
En'âm Suresi 98. Ayetinin Arapçası:
وَهُوَ الَّذ۪ٓي اَنْشَاَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ فَمُسْتَقَرٌّ وَمُسْتَوْدَعٌۜ قَدْ فَصَّلْنَا الْاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يَفْقَهُونَ
En'âm Suresi 98. Ayetinin Meali (Anlamı):
O, sizi tek bir nefisten yaratandır. Sizin için bir müddet emânet olarak kalacağınız, bir de sürekli kalacağınız bir yer vardır. Biz, gerçeği derinden ve etraflıca kavrama gayretinde olanlar için âyetlerimizi en güzel şekilde açıklıyoruz.
En'âm Suresi 98. Ayetinin Tefsiri:
Bu
âyet insanın yaratılışındaki kudret ve hikmet tecellilerine dikkat çeker. Allah
bütün insanları başlangıç itibariyle tek bir nefisten yaratmıştır. O da umumi
kanaate göre Âdem (a.s.)’dır. Ayetteki اَلْمُسْتَقَرُّ
(müstakar) kelimesi, “karar kılacak, emniyet içinde oturulacak yer”; اَلْمُسْتَوْدَعُ (müstevda) ise “emanet konulacak yer”
mânasındadır. İnsanın yaratılışı dikkate alınarak müstakarra “ana rahmi,
yeryüzü”; müstevda‘a da “babanın sulbü, kabir” gibi mânalar verilebilir. Fakat
dikkatlice incelendiği zaman bu iki kelimenin insanın ilk olarak yaratılışından
başlayıp varlığı devam ettiği müddetçe “içinde bulunduğu” ve “intikal etmeye
hazır olduğu” her safhaya işaret ettiği görülür. Bilindiği üzere insan her
zaman hem bir karar hem de intikale aday olma, emanet halinde bulunma hallerini
birlikte yaşar. Böylece o nihayetinde cennet veya cehennemde karar kılıncaya
kadar toprakta, babanın sulbünde, anne rahminde, toprağın üzerinde, yerin
altında, kabirde ve mahşer yerinde hem bir karar halini hem de intikale aday
emânet halini birlikte yaşar, durur. İşte iki kelime, insanın bir türlü bitmek
bilmeyen inişiyle çıkışıyla bu hayat serüvenini anlatır. Ancak ilâhî kudret
akışını sergileyen bütün bu ibretli hâdiselerden istifade edebilmek için sadece
ilim sahibi olmak yeterli değil, kendini bilmek de şarttır. Zira Cenâb-ı Hak,
bu âyetleri ince ve derin bir anlayış ve idrak sahibi olan kimseler için
tafsilatlı olarak açıkladığını beyân eder.
Âyette
şöyle bir işârî mâna dikkat çeker: Tenler için bir müstakar ve bir müstevda‘
olduğu gibi, insanın gönül âlemindeki sırlar ve gizli durumlar için de bir
müstakar ve müstevda‘ vardır. Nice kullar var ki kalbinin karar mekânı
şehvetler ve boş arzular vatanı haline gelmiştir. Nice kullar var ki kalbinin
karar mekanı zühd ve takvâ durağı olmuştur. Öyle kullar da var ki onların
kalplerinin karar mekanları ötesin de ötesindedir. Orada Allah’ın dışında bir
düşüncenin yer tutacağı ne bir mesken ne de bir mahal vardır. (Kuşeyrî, Letâifü’l-işârât,
I, 305)
Allah
Teâlâ, şimdi de dikkatleri yağmura ve onunla neşvü nemâ bulan çimenleri,
filizleri, ağaçları, bağları ve bahçeleriyle bitkiler âlemine çeker:
En'âm Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
En'âm Suresi 98. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...