Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?
En‘âm suresinin 68. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Ayetleri yalanlayan zâlimlere karşı tavır alınmasını emreden En‘âm suresinin 68. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz.
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur:
وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِه۪ۜ وَاِمَّا يُنْسِيَنَّكَ الشَّيْطَانُ فَلَا تَقْعُدْ بَعْدَ الذِّكْرٰى مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَ
Âyetlerimiz hakkında dedikoduya dalanları gördüğün vakit başka bir söze dalıncaya kadar onlardan yüz çevir, uzaklaş. Şayet şeytan sana unutturursa hatırladıktan sonra (kalk), zalimler grubu ile beraber oturma. (En‘âm, 6/68)
ONLARDAN YÜZ ÇEVİR!
Bilgi:
Allah Teâlâ'nın sözleri olan ayet-i kerimelere saygı duymak, Allah’a saygı ve itaatin gereğidir. Müslümanlar Allah’ın ayetlerine saygı duyarlar ve kulak verirler, itaat ederler. Müşrikler ve kâfirler ise Allah’ın ayetlerini alaya alır, eleştirir ve yalanlarlardı. Yüce Allah, Peygamberimize (s.a.v.) seslenerek müşrikler bu tutumlarını bırakıncaya dek onlara tepki göstermesini ve onlardan yüz çevirmesini emretmektedir. Peygambere; kâfir, müşrik, zalim ve fasık kimselerle bir arada bulunmaması emredilmiştir.
Mesaj:
Kur’an ayetlerini yalanlama ve alaya alma gibi çirkinlikler sergileyenlere karşı tavır geliştirmek ve makul tepki göstermek gerekir.
Kelime Dağarcığı:
Hadis: Peygamberimizin söz, fiil ve onaylarını aktaran rivayet.
Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler
TEFSİRİ
- Âyetlerimiz hakkında alaylı tavırlarla münâsebetsizliğe dalanları gördüğünde, onlar başka bir konuya geçinceye kadar kendilerinden uzak dur. Şayet şeytan sana bir an için unutturur da yanlarında kalacak olursan, hatırlar hatırlamaz derhal kalk ve o zâlimler gürûhuyla bir arada oturma!
اَلْخَوْضُ (havd) kelimesi, “suya dalmak” mânasındadır. Daha sonra bu kelime, içinde boğulup kaybolacak şekilde bilinmeyen şeylerin derinliklerine dalmak mânasında kullanılmıştır. Bu kelimede “karıştırmak” anlamı da vardır. “Âyetler hakkında alaylı tavırlarla münâsebetsizliğe dalmak”tan (En‘âm 6/68) maksat ise Kur’ân-ı Kerîm’i alaya almak, inkâr etmek, onunla eğlenmek ve onu değiştirmeye çalışmaktır. Bu ayetle Yüce Rabbimiz Peygamber Efendimiz’e ve onun ümmetine bir edep öğretmektedir. Çünkü Efendimiz, müşrik bir topluluğun yanına oturur, onlara öğüt verip davette bulunduğu halde onlar Kur’ân-ı Kerîm’le alay ederlerdi. Bu sebeple onlardan yüz çevirmesini emretmiştir. Aynı şekilde günah fiilleri işleyen, düşmanlık duyguları içinde kötü söz ve davranışlarda bulunan kimseleri de terk etmek gerekir. Âyetteki “zâlimler” ifadesi buna işaret etmektedir. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s.), gıybet yapılan meclisleri terk etmeyi öğütlemektedir. (bk. Dârimî, Mukaddime 23)
Dolayısıyla bir kimse başkasının Allah’ın bir haramını işlediğini bilse ve yapacağı nasihatin de kabul edilmeyeceğini bilecek olsa, onun bu davranışını reddeden bir edayla yüz çevirmesi ve ona yönelmemesi gerekir. Unutma hali istisnâ edilmiştir. Fakat hatırlar hatırlamaz hemen kalkıp gitmelidir.(bk. Nisâ 4/140)
- âyet indikten sonra Müslümanlar: “Müşrikler Kur’an ile alay edip, onun hakkında ileri geri konuşmaya daldıklarında, eğer onların yanından kalkıp ayrılırsak, Mescid-i Haram’da oturmaya ve Kâbe’yi tavaf etmeye imkân bulamayız” dediler. Bunun üzerine şu âyet indi. (Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XIII, 22-23)
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com