Enbiya Suresinin 22. Ayeti Ne Anlatıyor?
Enbiya suresinin 22. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Evrenin tek yaratıcısı olduğunu bildiren âyet; Enbiya suresinin 22. ayetinin Arapçası, meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...
Enbiya suresinin 22. ayetinde şöyle buyrulur:
Enbiya Suresi 22. Ayet Arapça:
لَوْ كَانَ ف۪يهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَاۚ فَسُبْحَانَ اللّٰهِ رَبِّ الْعَرْشِ عَمَّا يَصِفُونَ
Enbiya Suresi 22. Ayet Meali:
Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilahlar bulunsaydı kesinlikle yerin göğün düzeni bozulurdu. Demek ki arşın rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir. (Enbiya, 21/22)
ALLAH’TAN BAŞKA İLAHLAR BULUNSAYDI DÜZEN BOZULURDU
Bilgi:
Dünyanın düzeni Allah’ın ezelde belirlediği kanunlara göre işlemektedir. Müşrikler, Allah’ın yeryüzünü ve gökyüzünü başka varlıklarla birlikte ortaklaşa idare ettiğini iddia etmişlerdi. Bunun doğru olmadığı bir temsille dile getirilmiştir. Bu temsile göre eğer müşriklerin iddia ettiği gibi varlık âleminde Allah’tan başka ilahlar olsaydı, bu ilahların arasında yaratma, yönetme ve üstünlük konularında anlaşmazlık çıkar, bu da evrenin nizamının bozulmasına sebep olurdu. Böyle bir bozulma olmadığına göre evrenin yaratıcısı tektir.
Mesaj:
- Allah Teâla bir ve mutlak güç sahibidir, tasarruflarında hiçbir ortağı yoktur.
- Evrenin yegâne sahibi ve yöneticisi olan Allah müşriklerin nitelemelerinden uzaktır.
Kelime Dağarcığı:
Arş: Hükümranlık, şan, şeref, taht.
Sübhânellah: Allah uluhiyetle bağdaşmayan her türlü eksiklikten ve kusurdan uzaktır, münezzehtir.
Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler
TEFSİR
Enbiya Suresi 22. Ayet Tefsiri:
- Yoksa müşrikler, göklerden ümitlerini kesip, bu defa yerden bir takım varlıkları ilâh edindiler de, onlar mı ölüleri tekrar diriltip kabirden kaldıracaklar?
- Eğer göklerde ve yerde Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, ikisinin de dengesi ve düzeni kesinlikle bozulur giderdi. Arşın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdığı her türlü çirkin vasıflardan uzaktır, yücedir!
Allah’ın varlığını ortaya koyan en kuvvetli delillerden biri ölüden diri, diriden ölü çıkarmasıdır. Âhirette de ölüleri yeniden diriltecek olan O’dur. O’nun dışında kimsenin buna gücü yetmez. İkinci kuvvetli delil ise kâinatta müşâhede edilen eşsiz nizam delilidir. Eğer burada Allah’tan başka ilâh olsaydı, ya bunlar birbiriyle anlaşır veya anlaşamazlardı.
Birbiriyle anlaştıkları, beraberce aynı şeyi yaptıkları, yarattıkları, âleme beraberce nizam verdikleri takdirde, ya biri diğerine muhtaç olurdu ki, muhtaç olan ilâh olamaz. Veya yardıma muhtaç olmazdı, bu durumda da diğerlerinin varlığı gereksiz olurdu. Buna göre Allah’tan başka bir ilâhın olması mümkün değildir. Öte yandan bu ilâhlar birbirleriyle anlaşamazlar, birinin yaptığına veya yarattığına diğeri karşı çıkarsa, âyette beyân buyrulduğu gibi, o zaman da âlemde nizamdan eser kalmaz, göklerle yerin dengesi ve ahengi bozulup giderdi. Halbuki âlemde eşsiz bir nizam mevcuttur. Buna göre de Allah vardır ve birdir. Nitekim bir diğer âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“Allah aslâ çocuk edinmemiştir. O’nunla birlikte başka bir ilâh da yoktur. Eğer olsaydı, o takdirde her bir ilâh kendi yarattıklarını yanına alır ve mutlaka biri diğerine üstünlük kurmaya çalışırdı. Allah, onların uydurduğu noksan sıfatlardan münezzehtir.” (Mü’minûn 23/91)
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com