
Enbiya Suresinin 7. Ayeti Ne Anlatıyor?
Enbiya suresinin 7. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Bilmediklerimizi ehline, sormamızı emreden âyet; Enbiya suresinin 7. ayetinin Arapçası, meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...
Enbiya suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur:
Enbiya Suresi 7. Ayet Arapça:
وَمَٓا اَرْسَلْنَا قَبْلَكَ اِلَّا رِجَالًا نُوح۪ٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُٓوا اَهْلَ الذِّكْرِ اِنْ كُنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
Enbiya Suresi 7. Ayet Meali:
Eğer bilmiyorsanız kitaplar hakkında bilgi sahibi olanlara sorun. (Enbiya, 21/7)
SORMAK AYIP DEĞİLDİR!
Bilgi:
Hz. Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, peygamber olarak gönderildiğinde inkârcılar, “bizim gibi bir insan” diyerek onun risaletini reddetmişlerdi. Ayette geçmiş peygamberlerin tamamının da insan oldukları vurgulanmakta ve bu gibi gerçeklerin o dönemde “ehlü’z-zikr” diye tanımlanan Tevrat veya İncil’i okuyup bilgi sahibi olan Ehl-i kitap’tan da öğrenilebileceği ifade edilmektedir. Allah, peygamberleri melek olarak değil örnek alabileceğimiz birer insan olarak göndermiştir.
Mesaj:
- Bilmediklerimizi ehline, yani konunun uzmanlarına sorarak öğrenebiliriz.
- Sormak öğrenmenin başlangıcıdır.
Kelime Dağarcığı:
Risâlet: Peygamberlik, Allah’ın vahiy yoluyla öğrettiği bilgileri ve O’nun emirlerini insanlara ulaştırıp ilahî elçilik görevini yapmak.
Ehli zikir: Zikir ehli, bilgi sahibi olanlar.
Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler
TEFSİR
Enbiya Suresi 7. Ayet Tefsiri:
- Rasûlüm! Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de, kendilerine vahyettiğimiz bir kısım adamlardan başkası değildi. Bilmiyorsanız, bilenlere sorun!
- Biz peygamberleri, yeme içme ihtiyacı olmayan birer bedenden ibaret kılmadık. Hem onlar ölümsüz de değildiler.
- Sonra peygamberlere verdiğimiz yardım sözünü yerine getirdik. Böylece hem onları hem de dilediğimiz kimseleri azaptan kurtardık. Sahip oldukları imkân ve sermayeleri boşa harcayıp haddi aşanları ise helâk ettik.
Hz. Muhammed (s.a.s.) bir insan olduğu gibi, ondan önce gönderilen peygamberler de yiyen, içen, evlenen, çoğalan ve ölen birer insan idiler. Hiçbiri ebedi yaşamamış; vakti gelince ruhlarını teslim etmişlerdir. Allah onlara tâlimatlarını vahyetti, onlar da bu ilâhî tâlimatları olduğu gibi insanlara tebliğ ettiler. Tarih boyunca insanlara melek bir peygamberin geldiği hiç vâki olmuş bir durum değildir.
Bilmeyenlerin, bu konuları bilenlerden sorup öğrenmesi mümkündür. Meselâ bir âyet-i kerîmede Allah Teâlâ Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’e şöyle söylemesini emreder: “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Şu farkla ki bana, ilâhınızın bir tek ilâh olduğu vahyedilmektedir. Artık kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, sâlih amel işlesin ve Rabbine kulluk ederken hiçbir şeyi O’na ortak koşmasın!” (Kehf 18/110) Şu da bir gerçek ki, dinini tebliğ ederken Allah peygamberlerini yardımsız bırakmamış, onları muvaffak kılmış ve düşmanlarını da helak etmiştir.
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com
YORUMLAR