Enbiya Suresinin 81. Ayeti Ne Anlatıyor?

KUR’ÂNIMIZ

Enbiya suresinin 81. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah'ın her şeyi bildiğini bildiren âyet; Enbiya suresinin 81. ayetinin Arapçası, meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...

Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur:

Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça:

وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ الَّت۪ي بَارَكْنَا ف۪يهَاۜ وَكُنَّا بِكُلِّ شَيْءٍ عَالِم۪ينَ

Enbiya Suresi 81. Ayet Meali:

Biz her şeyi biliriz. (Enbiya, 21/81)

ALLAH, HER ŞEYİ BİLİR

Bilgi:

Allah Teâla, Hz. Süleyman -aleyhisselâm-’ı peygamberlik ve krallık konularında babası Hz. Dâvûd -aleyhisselâm-’a vâris kıldı; ayrıca mucize olarak rüzgârı ve bazı görünmez varlıkları onun emrine verdi. Bazı şeytanlar ve cinler Hz. Süleyman -aleyhisselâm- için dalgıçlık, inşaatçılık ve heykeltıraşlık gibi işler yapıyorlardı. Hz. Süleyman -aleyhisselâm-’a verilen bu mucizeler aslında Hz. Süleyman -aleyhisselâm- tarafından değil, Allah’ın iradesi, tasarrufu, kudreti ve ilmi ile meydana gelmiştir. Gerçekte her şeyi olduğu gibi bu mucizeleri de en ince detayına kadar planlayan, bütün bunların niçin ve nasıl olduğunu bilen Yüce Allah’tır.

Mesaj:

  1. Allah Teâla, peygamberlere çeşitli mucizeler vermiştir.
  2. Allah, her şeyi bilir.

Kelime Dağarcığı:

Âlim: Bilgin, çok bilgili.

Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler

TEFSİR

Enbiya Suresi 81. Ayet Tefsiri:

  1. Süleyman’ın emrine de fırtına şeklinde esen rüzgârı boyun eğdirdik. Onun isteğine göre, insanlar için feyiz ve bereketlerle donattığımız topraklara doğru akıp giderdi. Her şeyin gerçek mâhiyetini biz bilmekteyiz.
  2. Şeytanlar ve cinlerden bazıları da onun için dalgıçlık edip denizaltındaki cevherleri çıkarıyor ve daha başka işler de yapıyorlardı. Onları zaptedip gözetim altında tutan da bizdik.

Hz. Süleyman’ın (a.s.) emrine verilen rüzgar çok hızlı bir şekilde eserdi. Onun tahtını kısa zamanda çok uzun mesafelere götürürdü. Mesela Hz. Süleyman (a.s.)’ı sabah Şam’dan alır ve öğleye kadar Şam ile arasında bir aylık yürüyüş mesafesi olan arzın başka bir yerine götürürdü. Öğleden sonra da gün batımı sırasında onu alır tekrar Şam’a getirirdi. Nitekim âyet-i kerîmede: “Süleyman’ın emrine de rüzgârı verdik. Onunla sabah gidişte bir aylık, akşam dönüşte de bir aylık yol alırdı” (Sebe’ 34/12) buyrulur.

Hz. Süleyman’ın (a.s.) emrine verilen şeytanlar, cinlerden bir gruptur. Onlar Hz. Süleyman (a.s.) için denize dalıyor, mücevherler çıkarıyorlardı. Bu işi onlar, çeşitli zanaatlara, şehirler ve köşkler kurmaya ve hayranlık uyandıran sanat eserleri yapmaya kadar vardırıyorlardı. Nitekim Allah Teâlâ: “Cinler Süleyman’ın isteğine göre mâbetler, kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar, leğenler, yerinden sökülemez sabit kazanlar yapıyorlardı” (Sebe’ 34/13) buyurmaktadır. Onları Hz. Süleyman’ın emri altında tutan şüphesiz Cenâb-ı Hak’tı. Onların kalplerine Süleyman (a.s.)’ın korkusunu ve heybetini yerleştirmişti. Bu sebeple Hz. Süleyman (a.s.) onları çok ağır işlerde çalıştırdığı halde emrinden dışarı çıkamıyorlardı.

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com