Engelleri Aşan Kur'an Sevgisi

Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde, Yunus Emre Kur'an Kursu'nda görme ve işitme engelli vatandaşlar için Kur'an-ı Kerim eğitimi veriliyor.

Tavşanlı İlçe Müftüsü Mevlüt Hakan Asan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Yunus Emre Kur'an Kursu'nda hem işitme hem de görme engelli kardeşlerimize yönelik özel Kur'an kursu eğitimlerinin verildiğini belirtti. Asan, "Halihazırda işitme engelli Kur'an Kursu öğrencilerimiz 10 kişi civarındadır. 2017 yılından bu yana 20'den fazla işitme engelli kardeşimize Kur'an-ı Kerim eğitimi verilmiştir. Kardeşlerimiz kursumuza gelip hem Kur'an-ı Kerim eğitimini almakta hem de güzel arkadaşlıklar kurarak iyi bir sosyal çevre edinmiş bulunmaktadırlar." dedi.

Görme engellilere yönelik eğitimler hakkında da bilgi veren Müftü Asan, "Diğer yandan görme engelli Kur'an kursumuz da mevcuttur. Orada da halihazırda üç öğrencimizle beraber Kur'an eğitim öğretimimizi devam ettirmekteyiz. Devletimiz bizlere bu imkanı vermektedir. Görme engelli hocamız da kendisi de ama olduğu için bu kardeşlerimizle çok yakından ilgilenmekte. Hatta bu kardeşlerimizden şu anda hafızlığa başlayanlar dahi vardır. İnşallah bunlar da en kısa zamanda bu kutlu yolculuğu muvaffakiyetle tamamlamalarını Cenabıhak'tan niyaz ediyorum." ifadelerini kullandı.

Engelli öğrencilere yönelik çeşitli etkinlikler düzenlendiğini de vurgulayan Asan, bu etkinliklerin öğrencilerin hayata tutunmalarına ve yaşam motivasyonlarını artırmalarına katkı sağladığını dile getirdi. Özellikle Ramazan ayında işitme ve görme engelli öğrencilerin mukabelelerini kendi özel dillerinde, işaret dili ve Braille alfabesi üzerinden okuyup tamamladıklarını aktaran Müftü Asan, bu hizmetlerin sürmesinde emeği geçen başta Diyanet İşleri Başkanlığına ve hayırseverlere teşekkürlerini iletti.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.