Ensar ve Muhacirin Paylaşamadıkları Sahabi

Selmân -radıyallâhu anh-’ın Allah yolundaki fedâkârlıkları, Peygamber Efendimiz’e muhabbeti ve Sünnet-i Seniyye’ye bağlılığı, onun Ehl-i Beyt’ten sayılmasına vesîle olmuştur. Selmân -radıyallâhu anh-, her hâliyle ve bilhassa da Allah yolundaki fedâkârâne gayretleriyle öyle güzel bir numûne şahsiyet hâline gelmişti ki, Ensâr ve Muhâcirler “Selmân bizdendir.” diyerek onu paylaşamaz olmuşlardı.

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-  hem onların arasını bulmak, hem de Selmân -radıyallâhu anh-’ı taltîf etmek için:

“–Selmân bizdendir, Ehl-i Beyt’tendir!” buyurdular.[1]

Nitekim Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşlardır:

“Dikkat edin, benim dostlarım babamın âilesi değildir. Benim asıl dostlarım, Allah Teâlâ ve sâlih mü’minlerdir.” (Müslim, Îmân, 366; Buhârî, Edeb, 14)

“Şüphesiz benim asıl dostlarım müttakîlerdir.” (Ebû Dâvûd, Fiten, 1/4242)

Selmân -radıyallâhu anh-’ın, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in yanındaki mevkii, çok farklıydı. Sahâbîler, Peygamber Efendimiz’e bir şey sormak istediklerinde, Hazret-i Selmân’ı araya koyarlardı. Zira o, Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile nasıl konuşulacağını çok iyi bilirdi.

Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ- şöyle der:

“Bâzı geceler Selmân-ı Fârisî, Rasûl-i Ekrem’le başbaşa kalırlardı. Neredeyse Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile bizden çok görüşürdü.” (İbn-i Abdi’l-Berr, el-İstiâb, II, 636; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, II, 510)

HAYATI BOYUNCA SADAKA YEMEMİŞ, KİMSEDEN BİR ŞEY KABUL ETMEMİŞ

Hazret-i Selmân -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:

“Ben hasta iken Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ziyaretime gelmişti. Çıkarken:

«Ey Selmân! Allah sıkıntılarını gidersin, günahını affetsin! Ölünceye kadar dînine kuvvet, bedenine sıhhat ihsân eylesin!» buyurdular.” (Heysemî, II, 299)

Selmân-ı Pâk -radıyallâhu anh-, hayatı boyunca sadaka yememiş,[2] kimseden bir şey kabûl etmemiştir.[3]

Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-, Dîvan Teşkilâtı’nı kurunca, Selmân-ı Fârîsî’ye, Hazret-i Hasan ile Hüseyin’e verdiği kadar tahsîsat bağlamış, yani onu da Ehl-i Beyt’ten kabûl etmiştir.[4] Fakat zâhid bir gönle sahip olan Selmân -radıyallâhu anh-, bu tahsîsâtı sadaka olarak dağıtıp hurma liflerinden ördüğü hasır ve sepetleri satmak sûretiyle geçimini temin etme yolunu tercih etmiştir.[5]


[1] Hâkim, III, 691/6541; Heysemî, VI, 130; İbn-i Hişâm, III, 241; İbn-i Sa‘d, IV, 83.

[2] İbnü’l-Cevzî, Sıfatü’s-Safve, I, 541; Şârânî, Tabakātü’l-Kübrâ, Beyrut, tsz., I, 23; Hânî, Hadâik, s. 295.

[3] İbn-i Abdi’l-Berr, el-İstiâb, II, 635.

[4] Taberî, Târîh, III, 614; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, II, 331-332.

[5] Bkz. İbrahim Hatiboğlu, “Selmân-ı Fârisî” mad., DİA, XXXVI, 442.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altın Silsile, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.