Erzurum'da 500 Yıldır Devam Eden "1001 Hatim" Geleneği

Erzurum'da 5 asırdır yaşatılan "1001 Hatim" geleneğinin simge camilerinden tarihi Ayazpaşa Camii'nde gece sabaha kadar Kur'an-ı Kerim okunuyor.

Erzurum'da 16. yüzyılda İslam alimi Pir Ali Baba'nın, şehrin afetlerden zarar görmemesi için başlattığı bilinen gelenek, asırlardır devam ediyor.

Hava sıcaklığının sıfırın altında 10 dereceye kadar düştüğü kentte vatandaşlar, 1001 Hatim'in manevi atmosferini yaşamak ve katkı sunmak için gece saat 03:00'te camilerin yolunu tutuyor.

2023.12.29 1001 Hatim (14)

Her yıl Aralık ayının ortalarında başlayıp Ocak ayının ortasına kadar süren 1001 Hatim'in simge camilerinden Ayazpaşa Camii'nde bir araya gelen hafızlar ve vatandaşlar; gece sabaha kadar Kur'an-ı Kerim okuyup dua ediyor. Ayrıca camide her gün bir hayırsever tarafından da vatandaşlara çorba ikram ediliyor.

2023.12.29 1001 Hatim (19)

"1001 Hatim bu şehre manevi bir mirastır"

1001 Hatim'in coşkuyla yaşatıldığını belirten Yakutiye İlçe Müftüsü Selim Şahin, "1001 Hatim bu şehre manevi bir mirastır. Hamdolsun bu güzel mirasa sahip çılıyor. Asırlar öncesinini manevi atmosferi yaşanıyor. O günden bugüne müdavimleriyle, genciyle yaşlısıyla aynı ruh ve maneviyatla 1001 Hatim okumaları sürüyor. Vatandaşlarımız büyük teveccüh gösteriyor. Özellikle de 100 Hatim ile özdeşleşen Ayazpaşa Camii'nde sabah namazı öncesi ve sonrası; İhmal Camii'nde ise akşam namazı sonrası hocalarımız, hafızlarımız rehberliğinde hatimler okunuyor. Cüzhanlar, gönüllü vatandaşarımız Kur'an okuyanlara hizmet ederek, hayırseverlerimiz ikramlarda bulunuyor. Gönüller Kur'an'la bir araya geliyor. Allah'ın zikri ile manevi bir atmosfer yaşanıyor. Bizlerde hatimler vesilesiyle şehrimize gelen misafirlerimizi özellikle Ayazpaşa Camii'ndeki Kur'an sofrasında ağırlayarak Kur'an'ın zikriyle yaşanan manevi atmosferi teneffüs etmelerini istiyoruz." dedi.

- Hatim sayıları ulaşmaya başladı

Müftü Şahin, "Sadece camilerimizde değil Kur'an kurslarımızda özellikle hanım kardeşlerimiz bir araya gelerek okumalara katılıyor. Ev ve iş yerlerinde hatimlerini tamamlayan kardeşlerimiz sayıları müftülüklerimize ulaştırmaya başladı. Bu vesileyle okunan hatimlerin kabulünü ve vatandaşlarımıza Kur'an rehberliğinde bir ömür niyaz ediyorum. Kur'an sevdalısı tüm kardeşlerimizi de Erzurum'da bu atmosferi yaşamaya davet ediyorum. Mevlam bu bereketten mahrum bırakmasın." diye konuştu.

"1001 Hatim'in menbaı Ayazpaşa Camisidir"

Tarihi Ayazpaşa Camii'nin 19 yıllık Müezzin Kayyımı Ali Rıza Bağdaş ise Diyanet Haber'e yaptığı açıklamada caminin 1001 Hatim ve Hatimle Teravih ile özdeşleştiğini söyledi.

Bağdaş, "1001 Hatim geleneğimiz 500 yılı aşkındır Ayazpaşa Camii merkezli olarak devam ediyor. Öyle ki 1001 Hatim'in menbaı Ayazpaşa Camisidir. Gece saat 03.00'te vatandaşlarımız kar, kış, soğuk demeden gelir, Kur'an sofrasından nasibini alır. Omuz omuza, sırt sırta caminin her köşesinde Kur'an sevdalıları hatimlere katkıda bulunur. Sonrasında her gün farklı hafızlarımız, hocalarımız ve cemaatimiz tarafından kısa sureler okunarak dua edilir. Burada cemaatin okumalara katılımı önemlidir. Hatta dönemin Erzurum Müftüsü Muhammed Sadık Solakzade, okumasında hata olanların okudukları cüzleri saymaz tekrar başkasına okuttururmuş. Bu günde aynı hassasiyeti gözetmeye ve bu maneviyatı yaşatmaya gayret ediyoruz." dedi.

- 93 Harbinde kurtuluş sadası Ayazpaşa minaresinden

Camideki manevi sorumluluklarının farkında olduklarını belirten Bağdaş, öte yandan caminin 93 Harbi sırasındaki müezzini Hacı Abdullah Efendi'nin sabahı ezan okumak için caminin minaresine çıktığında sayıca az olan Türk ordusunun Rus Ordusu karşısında zor durumda kaldığını görerek vatandaşlara çağrıda bulunması ve kurtuluş mücadelesine öncülük etmesinin de caminin ayrı bir özelliği olduğunu aktardı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.