Erzurum'da 64 Bin 219 Hatm-i Şerifin Duası Yapıldı

Erzurum'da, "1001 Hatim" geleneği kapsamında okunan 64 bin 219 hatm-i şeriflerin duası, cuma namazı öncesi Ulu Camii'nde yapıldı.

Erzurum’un afet ve beladan korunması için 16'ncı yüzyılda İslam alimi Pir Ali Baba'nın başlattığı 1001 hatim geleneği, asırlardır şehirde coşkuyla yaşatılıyor.

Halkın sabah namazından önce camilerde bir araya gelerek başladığı ve gün içinde devam ettirdiği Kur'an-ı Kerim okuma geleneği, vatandaşların ev ve iş yerlerinde de katkı sunmasıyla yaklaşık bir ay sürüyor.

ULU CAMİİ KUR’AN SEVDALILARIYLA DOLDU TAŞTI

Erzurum'un yanı sıra Türkiye'nin dört bir tarafından çok sayıda katılımcının hatimlerle destek verdiği geleneğin son duası için tarihi Ulu Camii'nde program düzenlendi.

Merkezi sistem sayesinde cuma namazı öncesi ildeki tüm camilerin hoparlörlerinden yayınlanan programda, hafızlardan oluşan koro ilahi söyledi, Kur'an-ı Kerim okudu.

Ayasofya-i Kebir Camii Şerif imam hatibi hafız Bünyamin Topçuoğlu'nun da Kur'an okuduğu programda, çevre illerin müftüleri de dua etti.

Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, sohbetinde, Erzurum'un hafız ve alimler şehri olduğunu söyledi.

1001 HATİM DUASI YAPILDI

Kentin bir kimlik ve duruşunun olduğunu ifade eden Turan, "Erzurum bu özelliğini yıllar geçse de birçok hadiseler yaşansa da kimlik ve özelliğinden taviz vermeden bugüne kadar geldi. Erzurum, adeta ülkemizin dostu olanlara dostluğunu, düşmanlık besleyenlere de korkulu rüya olmayı sürdürmeye devam ediyor." dedi.

Ardından İl Müftüsü Rüstem Can, kürsüye çıkarak "1001 Hatim" kapsamında okunan 64 bin 219 hatmin duasını yaptı.

Müftü Can'ın, vatanın, milletin birlik ve beraberliği, günahların affı, memleketin selameti için yaptığı duaya, cami cemaati de "Amin" dedi.

Bazı vatandaşların gözyaşı döktüğü program, cuma namazının kılınmasıyla tamamlandı.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

HATİM NE DEMEK?

Hatim Ne Demek?

HATİM NASIL YAPILIR?

Hatim Nasıl Yapılır?

HATİM DUASI NASIL YAPILIR? HATİM DUASI ARAPÇA TÜKÇE OKUNUŞU

Hatim Duası Nasıl Yapılır? Hatim Duası Arapça Tükçe Okunuşu

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.