Es'ad Bin Zürare (r.a.) Kimdir?

 Es'ad Bin Zürare -radıyallahu anh- Medine'yi İslam'la ilk tanıştıran... İlk Medineli Müslüman, Evs ve Hazrec kabilelerinin arasındaki düşmanlığı İslam kardeşliği potasında eriterek "Ensar" adını almalarını sağlayan büyük zat... Hicretten evvel Medine'deki Müslümanların reisi.

Es'ad Bin Zürare, Hazrec kabilesinin Neccaroğulları kulundandır. Künyesi "Ebü Ümame" dir. Onun İslam'la şerefleniş destanında iki nakil vardır. Birincisi Akabe görüşmesinden önce Müslüman olduğu, ikincisi ve meşhur olarak bilineni ise ilk Akabe görüşmesinde Müslüman olduğudur. Şöyle ki:

"Resulullah sallallahu aleyhi vesellem her sene Hac mevsiminde ve Ukaz panayırı günlerinde Mekke'nin dışına çıkar gelenlerle görüşürdü. Onlara yeni dini, İslam'ı anlatırdı. Peygamberliğinin on birinci senesiydi. Hac mevsiminde Akabe denilen yerde, Medine halkından bir toplulukla karşılaştı. Onlara, "Sizler kimlersiniz?" diye sordu. Onlar da: Medine'de Hazrec kabilesine mensup olduklarını söyledi. Sevgili Peygamberimizin dedesinin annesi de Hazrec kabilesinin Neccar oğulları koluna mensuptu. Onlarla bu şekilde alaka kurdu. Bir müddet oturdu, sohbet etti. Kur'an'dan ayetler okuyarak İslamiyet'i anlattı. Onları bu yeni dine davet etti. Medineli bu altı yiğit kabilesinin büyüklerinden ve Yahudilerden yakında bir peygamberin geleceğini önceden duymuşlardı. Birbirlerine bakıştılar ve: "Yahudilerin, alametlerini haber verdiği gelecek olan peygamber işte budur." diyerek aralarında anlaştılar ve kelime-i şehadet getirerek İslam'la şereflendiler.

Evs ve Hazrec'in hem kendi aralarında hem de Yahudilerle düşmanlığı vardı. Sevgili Peygamberimize şöyle dediler: "Biz şu anda kavmimiz arasındaki düşmanlıkları geride bırakmış bulunuyoruz. Ümit ederiz ki; Allah geride kalanları da sizin sayenizde biraya toplar. Biz, hemen dönüp onları, senin peygamberliğini kabul etmeye, davet edeceğiz. Yeni dini anlatacağız." diyerek heyecanlarını dile getirdiler ve Medine'ye dönmek üzere izin istediler.

İLK MEDİNELİ MÜSLÜMAN

İslam tarihinde bu hadiseye "İlk Akabe Görüşmesi" denir. Burada İslam'a giren Medineli ilk Müslüman altı Ensar'ın adları şunlardır: Es'ad Bin Zürare, Rafı' Bin Malik, Avf Bin Haris, Kutbe Bin Amir, Ukbe Bin Amir, Cabir Bin Abdullah (r.anh)

Medineli Müslümanlar arka arkaya Hac mevsiminde, Akabe'de üç defa Peygamberimizle görüştüler, ilk görüşmede altı kişilerdi. İkincide on iki, üçüncüde 73 erkek 2 kadındı. Başkanları Es'ad Bin Zürare (r.a.)'dı.

İKİNCİ AKABE'DE VERİLEN SÖZLER

İkinci Akabe'de sadece görüşme değil aynı zamanda biat yapıldı. Medineliler Resul-i Ekrem (s.a.) Efendimizin elini sıkarak şu konularda söz verdiler 1. Allah'a ortak koşmayacaklarına, 2. Hırsızlık yapmayacaklarına, 3. Zinaya yaklaşmayacaklarına, 4. Kız çocuklarını öldürmeyeceklerine, 5 Kimseye iftira etmeyeceklerine, 6. Allah'a ve Peygamberine karşı itaatten ayrılmayacaklarına.

Bu sözleşme ile bütün Arabistan'da hüküm süren şirkin, zulmün kötü adetlerin ortadan kaldırılması, prensip olarak kabul edilmiş oluyordu. Bu suretle insanlık alemine büyük hizmet yapılıyordu.

Mekke'de müşriklerin zulmü had safhaya varmış dayanılmaz bir hal almıştı. Medine'de ise, Es'ad Bin Zürare (r.a.) ile genç muallim Mus'ab Bin Umeyr (r.a.)'ın gayret ve hizmetleriyle İslam yayılıyordu. Medineli Müslümanlar, kardeşlerine kucak açarak her türlü fedakarlığa hazır olduklarını Üçüncü Akabe görüşmesinde sevgili Peygamberimize arz ettiler. Onun Medine'ye teşrifini arzu ettiler. Kendi mallarını, canlarını, çocuklarını koruyup gözettikleri gibi Resul-i Ekrem (s.a.) Efendimizi de koruyacaklarını söylediler. Bunun için Medineli Müslümanların reisi Es'ad Bin Zürare (r.a.) ilk önce kalktı ve biatını yeniledi. Peşinden her biri teker teker aynı şekilde söz verdiler. Bunun üzerine Fahr-i Kainat (s.a.) Efendimiz Mekke'de işkence ve zulüm altında zorda kalan Müslümanlara Medine'ye hicret izni verdi. Sonra Allah Tala'nın izniyle kendisi de Hz. Ebubekir (r.a.) ile birlikte hicret ettiler.

Sevgili Peygamberimiz Medine'ye vardığında devesinin ilk çöktüğü arsa, Es'ad Bin Zürare (r.a.)'ın yanında yetişip büyüyen iki yetime aitti. Resül-i ekrem (s.a.) burayı mescit yapmak için salın almak istedi. Es'ad (r.a.) da o yetimlerin tarlasına karşılık bir arazi verdi. Mescid-i Nebi inşaatına başlandı. İnşaat devam ediyordu. Dokuz ay kadar bir zaman geçmişti. Es'ad (r.a.) rahatsızlandı. Hastalığı birden şiddetlendi ve kısa bir müddet sonra Hakk'ın rahmetine kavuştu.

İLK VEFAT EDEN SAHABİ

Resülullah (s.a.)'in Medine'ye hicretinden sonra ilk vefat eden sahabisi olan Es'ad İbni Zürare (r.a.) Bakî kabristanına defnedildi.

Vefatından sonra Neccar oğullarından bir gurup Resul-i Ekrem (s.a.) Efendimize geldiler. "Bizim nakibimiz öldü. Bize bir nakîb tayin ediniz!" dediler. İki Cihan Güneşi Efendimiz onlara: "Sizler, benim dayılarımsınız. Ben de sizin nakîbinizim." buyurarak onlara iltifat etti. Cenab-ı Hak'tan şefaatlerini niyaz ederiz. Amin.

Kaynak: Mustafa Eriş, Altınoluk Dergisi, 1995 - Temmuz, Sayı: 113, Sayfa: 026

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.