Esad Erbili Hazretlerinin Naatı Şerifi
Mehmet Hâdi Duran, Muhammed Es’ad Efendi Hazretleri'nin, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e yazdığı naat-ı şerifini okuyor....
Muhammed Es’ad Efendi Hazretleri, Rasûlullâh’a duyduğu aşkın kavurucu ateşi içinde yanışını ne güzel ifâde eder:
Tecellâ-yı cemâlinden habîbim nev-bahâr âteş!
Gül âteş, bülbül âteş, sünbül âteş, hâk ü hâr âteş!
“Habîbim, senin güzelliğinin tecellî ederek ortaya çıkmasından dolayı, sana âşık olan ilkbahar dahî ateş, gül ateş, bülbül ateş, sümbül ateş, toprak ve diken bile aşk ateşi içinde!..”
Şuâ-ı âfitâbındır yakan bil-cümle uşşâkı;
Dil âteş, sîne âteş, hem dü çeşm-i eşk-bâr âteş!
“Bütün âşıkları yakan, o mübârek yüzünün güneş gibi parlak nûrudur... Bu sebeple gönül ateş, kalp ateş, aşkınla ağlayan şu iki göz ateş!..”
Ne mümkün bunca âteşle şehîd-i ışkı gasl etmek?
Cesed âteş, kefen âteş, hem âb-ı hoş-güvâr âteş!
“Bu kadar ateşle aşk şehîdini yıkamak mümkün mü? Cesed ateş, kefen ateş, şehidi yıkayacak tatlı su dahî ateş!..”