Esed Rejimi İdlib'de Sivilleri Vurmaya Devam Ediyor

Rejim güçlerinin, "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi" sınırları içindeki sivil yerleşimlere düzenlediği saldırılar devam ediyor.

Suriye'deki Beşşar Esed rejimi ve İran destekli terörist grupların "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi" sınırları içindeki sivil yerleşimlere saldırıları sürüyor.

Esed rejimi ve İran destekli yabancı terörist gruplar, İdlib'in Han Şeyhun, Serakib ilçesine, Hama ilinin kuzey kırsalındaki Latamine, Morik ve Kefer Zita ilçesine, batı kırsalındaki Haviz, Ras El Ayn, Havice köyleri Madik Kalesi bölgesine topçu saldırıları gerçekleştiriyor.

İdlib Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) Müdürü Mustafa Hac Yusuf, rejim güçlerinin İdlib ve Hama ilindeki sivil yerleşimlere aralıklarla yoğun saldırılar yaptığını söyledi.

Hac Yusuf, "İdlib'in güneydoğu yerleşimlerine ağır saldırı düzenleniyor. Saldırılarda ölü veya yaralı sayısı azaldı çünkü o yerleşimlerde yaşayanlar göç etti." dedi.

Esed rejimi ve İran destekli terörist grupların, Soçi mutabakatını ihlal ederek, "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi" içinde yer alan ilçedeki sivil yerleşimlere bu yıl başından itibaren yaptıkları hava ve kara saldırılarında en az 105 sivil hayatını kaybetti, 310'dan fazla sivil yaralandı.

Rejim güçleri, Türkiye ve Rusya arasında İdlib'deki ateşkesi sağlamlaştırmak için imzalanan Soçi mutabakatına rağmen saldırılarını aralıklarla sürdürüyor. Astana anlaşması çerçevesinde Esed rejiminin garantörü olan Rusya'nın rejim saldırılarını önleme yükümlülüğü bulunuyor.

Askeri muhalifler ise 17 Eylül 2018'de imzalanan mutabakatın öngördüğü bölgeden ağır silahlarını 10 Ekim 2018'de çekmişti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.