Eşi İle Annesi Arasında Kalan Erkek Ne Yapmalı?
Özellikle kayınvâlide ile gelin ilişkilerinde en önemli kilit nokta, “kavvâm olan erkek” olduğu için, ilişkilerin boyutunu kavvâm olan erkek belirliyor.
ANNESİ İLE EŞİ ARASINDA KALAN ERKEK
Kavvâm, annesi ile eşinin arasında kalan ya da “Ne yaparsanız yapın!” diye aradan çekilip onları birbirine bırakan değil; Allâh’ın kendisine verdiği kavvâmlık yetkisini kullanandır. Kavvâm taraftar değildir; ne annesinin, ne eşinin tarafı olamaz. Onlara karşı tarafsızdır. O, hakkın tarafıdır.
Kavvâm, evliliğinin başlangıcında, ilerde eşi olacak hanım ile bu konuları baştan konuşur. “Kimseye düşkün değilim, Hakk’a düşkünüm. Zulmü sevmem, adaleti severim. Ne annem, ne sen… Taraf tutmam. Arkadan görüşme yapmam, her ikinizi de karşıma alırım, ikinize de cevap hakkı veririm. Cedel sevmem, meselelerin suhûletle çözülmesini isterim, şimdiden bunu biliniz!.” demesi gerekir.
Kavvâm, herkesin sözünü, Hak çerçevesinde dinleyip, söylenen söz hakkın rızâsına uygunsa, hatır söz konusu olmadan ona itibar edeceğini, başta her ikisine de söylemelidir.
AİLE SAADETİ NASIL TESİS EDİLİR?
Gereksiz istekleri, âile saadetini ve kadınların zaaflarını dikkate alarak değerlendirmelidir. Her sabah kahvaltıya inmek, annenin isteği ise,
“-Bir iner, bir inmeyiz!”, “Eşimle kahvaltı yapmak da isterim!” diyerek saadetini de düşünmelidir.
Kavvâm annesine:
“-Sen gelinin yerinde olsaydın, bu durumda ne yapardın?”; eşine de “Sen annemin yerinde olsan ne yapardın?” diyerek, empati bilmiyorlarsa şayet, kişileri empatiye davet etmelidir.
“Kendisi için istediğini başkası için istemeyen gerçek müslüman olamaz.”, “Müslüman elinden dilinden kimsenin zarar görmediği kimsedir.”, “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.”, hadîs-i şerîflerini kendisi için ilke edinip, annesini ve eşini, bu hadîs-i şerîflerin ışığında yönetir.
“-Siz Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i seviyorsanız, sünnetine uyarsınız. Sizden isteklerim, nefsimin istekleri değil, Rabbimin ve Peygamberimin istekleri!” demelidir.
ERKEĞİN SORUMLULUKLARI
Kavvâm, dini, sorumluluklarını çok iyi bilip, kendi sorumluluğunu ne eşine, ne de annesine bırakmayıp şahsen ve bilhassa kendisi yerine getirir. Kavvâm, annesini ve eşini karşısına alıp:
“-Ben ikinizin de malı değilim. Senin oğlunum, üzerimde hakkın var. Senin de eşinim, bana emanet edildin. İkiniz de beni malınız gibi görmeyin. Kendi iktidarınızı benim üzerimden yürütmeye kalkmayın, yanılırsınız. Kendi egonuzu da benim üzerimden yürütmeyin, bana zulmetmiş olursunuz. Birinize meyledersem, Hakk’ın gazabını üzerime çekerim, ateşte yanarım. Beni seviyorsanız, bunu istemezsiniz. O zaman benim kavvamlığımı baştan kabul edin.” diyendir.
Her ikisini de karşısına alıp:
“-Sen bana emanetsin, ben dikkat ederim. Ama sen de bana itaat etmek zorundasın, bu Allâh’ın emridir. «Kişinin en hayırlısı, ehline hayırlı olandır.» hadisini bana söyleyip, bunu adaletsizce kullanmamı istersen, şu hadisi de bana açıkla derim; «En çok ikramıma layık kişi kimdir?» sorusuna, «Üç kez annen, sonra baban!» diyen Peygamber Efendimizi nasıl anladın?”
Annemden ayrılırsam, mutlu olmam! Senden ayrılırsam da mutlu olmam. Sizin beni sevdiklerimden ayırmanız beni değil, kendi, nefsinizi sevmeniz demektir, bunu iyi bilirim!
Ev ev üstüne kurulmaz. Ben seni âilemle oturtmam, lâkin onlara hürmet etmeni de isterim. Annem torunlarını özlerken, bizi özlerken, komşusu aç iken kimseyi de tok bırakmam. Ama bunu da ölçülü yaparım, ondan sonrası benim özelimdir. Buna da kimseyi karıştırmam.
İSTİŞAREYE ÖNEM VERMELİ
İstişare etmeyi severim, lâkin yönetmenizi istemem. “Ben olsam…” diye kurduğunuz cümleleri, baştan söyleyeyim kurmayın! Çünkü ikiniz de kadınsınız ve erkek fıtratını bilemezsiniz. Hemcinsiniz değilim ki, empati kurmanız mümkün olsun. Bunu yapmayın. Ama siz birbirinizle empati kurabilirsiniz; biriniz zaten gelin oldunuz, diğerinizin de evladı var, gelecekte anne olacak.
Evimin sırrının kimseye verilmesini istemem. Evimin dışındakilerin benim idâreme karışmalarını da istemem. Nasihat kabul ederim, lâkin tahakküm sevmem. Herkesin haddini bilmesini isterim.
Evlatlarımın yanında kavga etmenizi, onları hesaba çekmenizi, birbirinize karşı kullanmanızı da istemem. Onları iyiliğe ortak edin, kötülüğe değil. Onların da ilerde evleneceklerini, yuva kuracaklarını unutmayın. Sizin menfî tesirlerinizle akıllarının karışıp da yanlış düşüncelere sahip olmalarını, münafıklığı öğrenmelerini, koğuculuğu öğrenmelerini, dedikoducu olmayı öğrenmelerini istemem. Siz de istemezsiniz. Kendi emelleriniz için çocuklarımı kullanıp kötü ahlâk sahibi yapmanızı istemem.
Kimse benden mükemmel mânâda kadir-kıymet bilmemi beklemesin. Ben de insanım ve peygamber değilim. Kırabilirim, ama özür dilemesini de bilirim. Kıymet bilirim, ama istediğiniz ölçüde bilemeyebilirim. Latîf değilim, gönüllerinizin sırlarını bilemem. Lâkin ne yaparsanız yapın, beni râzı etmek için yapıp da hayal kırıklığına uğrayacağınıza, Allah rızası için yapın ki, O lâyıkınca, hattâ kerem sahibi olduğu için âlâsı ile mükâfâtlandırır, hep kârlı çıkarsınız.
BİRBİRİNİZİ YORMAYIN, BİRBİRİNİZİ SEVİN
Çok konuşan kazanmaz, hep kendi dediğinin olmasını isteyen sevilmez, insanları yorar, birbirinizi yormayın, birbirinizi sevin. İki günlük dünyada kişi nefretle bir şey halledemez, mutlu da olamaz.
Birbirinizi beşer olarak kabul edin; beşer hata yapar, unutur. Allâh’a karşı yaptığımız hataları düşünürsek birbirimize karşı yaptığımız hatalardan daha büyüktür. “Kadrimi kıymetimi bilmediler!” demeden, “Ne kadar Rabbimin kadrini-kıymetini bildim, kulluk yapabildim acaba?” deyin.
Nefsini rehber edinen yanılır, Kur’ân’ı rehber edinen, kazanır. Bu noktaya dikkat ederek bana yardım edin.
Evimin sırlarını başkalarına anlatmanızı istemem, o zaman sizden râzı olmam. Ben râzı olmazsam Rabbim de olmaz. Şerefli olun, birbirinizle uğraşmanız, âilemizin itibarını zedelemesin. Hem hak katında, hem de kul katında…
Sen küçüksün, söz dinlemek, hizmet etmek yakışır! Sen de büyüksün, hâlden anlaman, hoş görmen zulmetmemen yakışır. Her ikinize de adâlet yakışır. Anneni isteyip, annemi istemezsen âdil olmazsın! Kızını isteyip gelinini istemezsen âdil olmazsın. Kızına güzel davranıp gelinin ezersen, âdil olmazsın. Annene hürmet edip anneme hürmet etmezsen âdil olmasın. Âdil olun!.
Her türlü yardım kuruluşunda çalışıp kurda kuşa merhamet edip de birbirini sevmez, merhamet etmezseniz, gerçek mümin olamazsınız. Sıla-i rahme öncelikle bizler gireriz, unutmayın! Bu alâkayı koparmayın. Sen danış, hizmet et, gönlünü al; sen de sev, ayrım yapma, emretme, hayır duâ et. Birbirinizi cennete sokun. Hepimiz birlikte cehenneme girmeyelim.
Affedin, haklı bile olsanız affedin! Affeden, affedilir. Yeri gelince beni de affedin. Birbirinizi de, beni de kusurlarımla kabul edin. Birbirinize de, bana da ön yargılı olmayın.
Herkesin yeri biriciktir. Gelinlerini birbiri ile kıyas etme!. Büyükler hürmet bekler, annenle annemi birbiri ile kıyas etme. Anneme karşı saygılı ve hizmet ehli olursan senden râzı olurum. Ben, “Allâh’ım, çok iyi kadındı. Ondan râzıyım!.” dediğim zaman Rabbim de râzı olur. Lisânım ile söylemesem de Rabbim halimden bilir.
“-Oğlum!” deyince sana, “Bey!” deyince sana yetişmek zorundayım. Ama ben de insanım… Azıcık nefes almak da isterim, nispet yapacağım diye beni tüketmeyin.
Daima, «Hiçbirimiz hevâ ve hevesimizi ilâh edinmeyelim. Yerimizi bilelim. Taş yerinde ağırdır!» diyen kavvamın yardımcısı Cenâb-ı Allah’tır. O’nu aslâ zâyi etmez.
Kavvâm olan eşimize, oğlumuza duâ edelim, yardımcı olalım da Rabbim elini üzerimizden çekmesin, inşâallâh…
Kaynak: Fatma Hâle Sağım, Şebnem Dergisi, 154. Sayı
YORUMLAR
Allah herkesin yardımcısı olsun arada kalmak kadar zor bi durum yoktur keşke anne ve eşlerde bu işlere dini yönden bakabilse. işimiz zor ağalar.
vallaha ne desek yersiz kalıyor, Allah yardımcımız olsun, iki arada bi derede kalmaktan insanın ruhu tükeniyor
Peki sadece kadın mi kayınvalidesine iyi saygılı sevgili olmalı? erkek neden söz konusu değil? ?benim eşim hep annesini arayıp sormamı bekler ama 10 senedir 1 kez annemi arayıp hatrini sormamıştır. kayinvalidem torunlarini yanına ister ama annemlere gitmelerini istemez. bu durumda nasıl davranmalı?
Allah razı olsun
Keşke evlenmeden önce bu konuları okumuş olsaydım
valla doğru diyorsun kardeşim..
Allaha razı olsun. Gerçekten içimi aydınlattı inşallah gelecekte eşim ve annem arasında nasıl bir sırat kuracağımı anladım. Allahın selamı, rahmeti ve bereketi tüm mümin kardeşlerimin üzerine olsun