Euzü Billah Ne Demek? Anlamı Kısaca Nedir?
"Euzü billah" ne demektir? Bakara suresi 67. ayetinde geçen "Euzü billah" ifadesinin anlamı nedir? Ayetin tefsiri ve meali...
"Euzü billah" Bakara suresi 67. ayetle beraber birçok ayette geçmektedir. "Euzü billah", "Allah’a sığınırım" demektir.
Bakara suresi 67. Ayet
وَاِذْ قَالَ مُوسٰ لِقَوْمِه۪ٓ اِنَّ الّٰلَ يَاْمُرُكُمْ اَنْ
تَذْبَُوا بَقَرَةً قَالُٓوا اَتَتَّخِذُنَا هُزُوًاۜ قَالَ اَعُوذُ
بِالّٰلِ اَنْ اَكُونَ مِنَ الَْاهِل۪ينَ
Anlamı: Bir zamanlar Mûsâ kavmine: “Allah size bir inek kesmenizi emrediyor” demişti. Onlar: “Sen bizimle alay mı ediyorsun?” dediklerinde ise Mûsâ: “Câhillerden olmaktan Allah’a sığınırım” demişti.
Bakara suresi 67-71. Ayetlerin Tefsiri
Mısır’da uzun bir müddet ikamet eden İsrâiloğulları, Hz. Mûsâ’nın zuhuruna kadar geçen zaman içinde, orada yaygın olan hayvanlara ibâdet ve onları kutsal sayma inancının tesirinde kalmışlardır. Nitekim Mısır’dan çıkıp denizi geçtikten sonra, kendilerine ait putlara tapan bir kavme rastladıklarında: “Ey Mûsâ! Bize de onların ilâhları gibi bir ilâh yapıver!” demişlerdi. (bk. A‘râf 7/138) Sonra Hz. Mûsâ’nın Tûr dağında bulunduğu sırada Sâmirî’nin yaptığı altın buzağı heykeline tapmaya başlamışlardı. (bk. A‘râf 7/152; Tâhâ 20/85-96) Zira “inkâr etmeleri yüzünden kalplerindeki buzağı sevgisi iliklerine işlemişti.” (Bakara 2/93) Bu bakımdan onlar henüz ineği mukaddes bir hayvan görüyor ve onun kesilmesinin mümkün olabileceğini düşünemiyorlardı. Aynı gerekçe ile Hz. Mûsâ’nın bir inek kesme teklifine karşı “Sen bizimle alay mı ediyorsun?” (Bakara 2/67) demişlerdi. Bundan itibaren emre hemen imtisal etmeyip, kesilecek sığırın mâhiyeti, yaşı, rengi ve diğer özellikleri hakkında üst üste sualler sormaları da onu kesmek istememelerinden kaynaklanıyordu. Nitekim 71. ayetin sonundaki “fakat az kaldı kendilerine emredilen şeyi yapmayacaklardı” beyânı, onu istemeye istemeye kestiklerini göstermektedir. Bütün bu gerçekler göz önüne alındığında, Allah Teâlâ’nın İsrâiloğullarına, putperest milletlerden öğrendikleri ineği kutsal sayma ve ona tapma inançlarını yıkıp temizlemek için bir inek kesmelerini emrettiği anlaşılmaktadır.
İsrâiloğulları, bu hususta ilâhî emir gelir gelmez ona itaat etseydiler, sıradan herhangi bir ineği kesmekle mesuliyetten kurtulmuş olacaklardı. Fakat sual sordukça teferruatın ve istenen özelliklerin artmasına ve yapılacak işin daha da zor hâle gelmesine sebep olmuşlardır. Bu kıssada, insanların din mevzuunda kendilerine fayda sağlamayacak şekilde fazla soru sormalarının yararlı ve uygun olmadığına, soruların teferruatı arttıracağına ve işleri güçleştireceğine de bir işaret bulunmaktadır. Nitekim âyet-i kerîmede:
“Ey iman edenler! Açıklandığı takdirde sizi sıkıntıya sokacak hususlarda soru sormayın” (Mâide 5/101) buyrulmuştur.
YORUMLAR