Evcilik Oynayan Erkek Çocukları Engellemeyin!

Psikiyatrist Dr. Orhan Karaca, oyuncak seçiminde cinsiyetçi davranılmaması gerektiği konusunda uyarıda bulunarak "Evcilik oynamak isteyen bir erkek çocuğu engellemeye çalışmak ters teper, ilgisini arttırır" diyor. Oyuncaklar çocuğun zihinsel ve duygusal gelişimini etkileyerek, düşünce dünyalarını geliştiriyor. Emsey Hospital’dan Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca oyuncak seçimiyle ilgili ailelere şu uyarılarda bulunuyor.

Oyuncaklar çocuğun karakterini şekillendiriyor mu?

Çocuklar seçtikleri ve oynadıkları oyuncaklar ile aslında ebeveynlerine mesajlar verirler. Oyuncak seçimleri yapılırken çocuğun zeka gelişimini destekleyici, öğretici tercihler yapılmalıdır. Eğitici oyuncaklar eğlenceli oldukları kadar çocukların kendilerini ve çevrelerini tanımalarına da yardımcı olmaktadır. Bu oyuncaklar çocukların yaşlarına ve becerilerine uygun olarak seçildiklerinde çocukların gelişimleri üzerindeki etkileri de net bir biçimde görülmektedir.

ERKEK ÇOCUKLAR DA EVCİLİK OYNAYABİLİR

Oyuncaklar çocuklara cinsiyet sınıflandırması yapıyor mu?

Oyuncak seçimi yaparken kız erkek ayrımı yapmadan çocuklarınızın her çeşit oyuncaklarla oynaması ve sevdikleri insanların rollerini bu oyuncaklarla taklit etmesine izin verin. Özellikle ebeveynler erkek çocukların kız çocuklarının tercih ettiği oyuncaklarla oynaması konusunda endişeliler. Diğer taraftan kız çocukların erkek çocuklarının tercih ettiği oyuncaklarla oynamaları konusunda o kadar endişeli davranmayabiliyor. Oysa erkek çocukların kız çocuklarının tercih ettiği oyuncaklarla oynamalarının yasaklanması problem yaratabilir. Kız çocuklarının da erkek çocuklarının da hayatında evcilik oyuncakları yer almalıdır çünkü çocukların hayatında hem anne hem baba yani hem erkekler hem de kadınlar vardır. Bir erkek çocuğun annesini taklit ederek oyuncak tencerelerle yemek yapmaya çalışması kadar doğal bir şey yoktur. Fakat anne baba olarak çocuğa, "sen erkek çocuksun kız oyuncaklarla oynama" denirse çocuğun kızların tercih ettiği oyuncaklara oynamaya olan ilgisi yokken artabilir. Bu nedenle küçük çocukların her türlü oyuncaklarla oynamasına izin verilmelidir. Özellikle de erkek çocukların oyuncak tercihlerinde yargılayıcı bir yaklaşım sergilememek gerekir.

Oynadığı oyuncaklar çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimini nasıl etkiliyor?

Fiziksel ve motor gelişim çocukların ulaşmayı, emeklemeyi, tırmanmayı ve dengede durmayı öğrenmeleriyle gelişir. İnce motor gelişim ise küçük oyuncakların tutulmasıyla gelişir. İnce motor gelişimi küçük kasların koordinasyonunu içerir. İnce motor becerileri ellerdeki kasların kullanımını ve dikkat için de göz kaslarının kullanımını gerektirir. Aktivite masaları, yürüteçler, bloklar, legolar, atma ve çekme gerektiren oyuncaklar motor gelişimini destekler. Çocuk yaşamının ilk senesinde hareketlerini daha koordineli hale getirerek basit bir takım hareketleri sonucunda neler yapabileceğinin farkına varır. Duygusal gelişime etki eden oyuncaklar sayesinde çocuklar arzularını, istediklerini ortaya koyarlar ve korkuları ile kötü deneyimlerinin üstesinden gelebilirler. Oyunla birlikte çocuğun çevresi üzerindeki etkinliği ve farkındalığı artar.

ELEKTRONİK OYUNCAKLAR YALNIZLAŞTIRIYOR

Hangi oyuncak, hangi yönde etkili oluyor?

Çocuğun gelişimini destekleyecek oyuncaklar seçtiğini zannederek yanlış seçimlerde bulunan aileler olduğu bir gerçek. Maalesef birçok ebeveyn bu yanlışa düşmekte. Örneğin elektronik oyuncaklar bu tip oyuncaklardır. Genellikle çocuğun tek başına oynamasına imkan verdiği için hem sosyalleşmesi açısından sıkıntılara yol açar hem de çocuğu kısıtlı bir mekanda hapseder. Bu tür oyuncaklarda çocuğun yaratıcılığını geliştireceği hiçbir özellik yoktur. Savaş oyunları ve silahlar da çocuğun çevresine karşı saldırgan bir tutum geliştirmesine yol açabilir. Sosyal hayata uyum konusunda sorunlar yaşamasına neden olabilir. Bir canlıyı yok etmek üzere kurulmuş savaş oyunları bir süre sonra çocukta bunun normal bir şey olduğu duygusunun yerleşmesine kadar varabilen olumsuzluklara sebep olabilir.

OYUNCAKLAR MESLEK SEÇİMİNİ BELİRLER

Çocuğun oynadığı oyuncaklar onun meslek seçimine etkisi oluyor mu?

Çocukların oynadıkları oyunlar ve seçtikleri oyuncaklar ileride seçecekleri meslekleri hakkında ipuçları verdiği yönünde düşünceler vardır. Örnek olarak bir müzik aletiyle oynayan bir çocuğun duygusal özellikler taşıdığı, bedensel, mantıksal, matematiksel zeka ile müzik zekasının daha fazla geliştiği, bu nedenle meslek olarak müzisyenlik, yazarlık ya da matematik bilimleri alanlarında çalışacağı yönünde düşünceler vardır. Aynı şekilde, küp bloklar ve oyun hamuruyla oynamaktan hoşlanan bir çocuğun görsel, mantıksal, matematiksel ve bedensel zeka gelişimi açısından ileride seçeceği meslek dalları mimarlık, ressam, heykeltıraş gibi sanatsal ve çizimsel kabiliyete dayanan iş bölümleri olabilir. Buna göre topla oynayan bir çocuk için de bedensel, sosyal-iletişim ve görsel zekasının gelişmiş olduğunu, hareketle ilgili mesleklerde başarılı olabileceğini ve sporun değişik dalları, organizasyon ya da mimarlık gibi mesleklere yönelebileceğinden söz edilmektedir.

HANGİ YAŞA HANGİ OYUNCAK

Çocuklara hangi yaşta, hangi oyuncaklar alınmalı?

Çocuk 1 yaşına gelene kadarki süreçte ses çıkaran çıngıraklar, diş çıkarma kaşıntısını azaltacak hijyenik plastik kaşıyıcılar tercih edilebilir. Emekleme sürecinde bez oyuncaklar, arabalar ve hayvanlar daha çok ilgisini çekecektir, resimlerlerden oluşan hikaye kitapları anne ve babalar tarafından anlatılması oldukça önemlidir. Yürümeye başladıktan sonra kolaylıkla iteceği ve çekeceği aynı zamanda ses çıkarabilen ( otomobiller, küçük çaplı bebek arabaları) tercih edilebilir. 2-3 yaş arası; mini oda takımları, tamir aletleri, 4-6 yaş arası; Özellikle bu yaşlarda dışarı oyun oynamak sosyalleşmesi, arkadaşlık edinmeleri için ideal yaşlardır. Aynı zamanda boyama, karton mukavva gibi zeka gelişimlerini destekleyici faaliyetlerde bulunmasına oldukça faydalı olabilir. 6 yaş sonrası; Artık okul dönemi başlamıştır ve oyuncak seçimleri oyun alanları farklılıklar gösterecektir. Ağırlıklı olarak futbol, basketbol, Tv izlemek, bisiklet binmek ve resimli kitaplar daha çok ilgisini çekecektir.

CİNSİYETÇİ SEÇİMLER YAPMAYIN

Oyuncakları çocukların kendilerinin seçim yapmalarına mı izin verilmeli yoksa ebeveynler mi seçim yapmalı?

Oyuncak seçimlerinde bilinçsizce sadece sizin beğeninize hitap eden seçimler yapmanız çocuğunuz tarafından hoş karşılanmayabilir. Seçimleri yaparken çocuğunuzun yaşına kullanım şekline ve onu geliştirici özelliklerine dikkat etmeniz gerekir. Oyuncak alırken cinsiyet ayrımı gözetmeyin. Okul öncesi dönemden sonra oyunlarda ve oyuncaklarla kızların bebekle erkeklerin arabayla oynaması gibi cinsiyete göre farklılıklar olmakla birlikte her çocuk değişik oyuncaklarla oynayarak farklı deneyimler kazanır.

Ebeveynler genellikle çocuklarına çok fazla oyuncak alıyor. Çocuklara çok fazla oyuncak almak doğru mu yoksa belli bir sayıda oyuncak almak yeterli olur mu?

Her çocuk aynı değildir bazı çocuklar sadece önemsedikleri birkaç oyuncaklarıyla oynarlar ve uzun yıllar bu oyuncaklarını saklarlar. Bazı çocuklar ise oyuncaklarına daha agresif davranıp kırıp parçalayarak sürekli yeni oyuncaklar isteyip, ebeveynlerinin yeni oyuncak almasına neden olabilir. Bir de yalnızca çocuğun kendi ebeveynleri değil yakın akraba ve eş, dosta akrabaları da oyuncak hediye edebilir. Çocuğa çok fazla oyuncak almak ileride çocuğunuzun doyumsuz olmasına ve daha fazlasını istemesine neden olabilir. Kendi oyuncaklarını beğenmeyen çocuk arkadaşlarında gördüğü oyuncaklara da sahip olmak isteyebilir. Bu nedenle çocuklarınız için onların yaş gruplarına göre uygun olabilecek ve zihinsel gelişimlerini de olumlu etkileyecek belirli oyuncakları almanızı tavsiye ederiz.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.