Eviniz Allah'ın Evlerinden Biri Olsun İster misiniz?
Evlerde sohbet meclislerinin kurulmasının fazilet ve bereketi nedir? Evinin Allah'ın evlerinden bir ev olmasını isteyen mümin ne yapmalıdır?
Yunus Emre Hazretleri buyurur:
Ay ve Güneş müştâk durur dervişlerin sohbetine,
Ferişteler tesbîh okur, zikir eder dervişleri…
Hadîs-i şerîflerde buyrulur:
“Allâh’ın evlerinden birinde, Allâh’ın Kitâb’ını okumak ve aralarında müzâkere etmek için toplanan bir cemaatin üzerine mutlakâ sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler onları kuşatır. Allah onları kendi yanındakiler arasında zikreder.” (Ebû Dâvûd, Vitr, 14; İbn-i Mâce, Mukaddime, 17)
“Allah Teâlâ’nın bir sınıf meleği vardır ki, onlar yollarda dolaşır, zikir ehlini ararlar. Allah Teâlâ’yı zikreden bir cemaat bulunca birbirlerine:
«–Gelin, aradığınız şey burada!» diye nidâ ederler. Bunun üzerine melekler hemen gelip zikir ehlini kanatlarıyla sarar, tâ semâya kadar onları kuşatırlar…” (Buhârî, Deavât, 66)
Sohbetler de Allâh’ın anıldığı, bir nevî zikir meclisleridir. Melekler yeryüzünde böyle meclisleri büyük bir iştiyakla ararlar. Bu yüzden sâlih mü’minlerin sohbet ve zikir meclislerine de rahmet, huzur ve sekînet iner. Böyle meclislerde bulunmanın belki de en mühim faydası bu noktadadır.
Dolayısıyla salgın hastalıktan kaynaklanan zarûrî ve muvakkat aksamalar, gönüllerde aslâ bir ihmâl, gevşeme, rehâvet ve gaflete dönüşmesin. Su bulununca teyemmümün bozulması gibi, zarûret kalktığı zaman da yine fiilî beraberlik ile, sadır sadıra, gönül gönüle yapılan mânevî sohbetlere büyük bir şevkle devam etmek elzemdir.
Bugün de, imkânların elverdiği ölçüde, kalabalık olmamak kaydıyla ve sosyal mesafe şartına titizlikle riâyet ederek, yüz yüze sohbete devam edilebilir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2020 – Ağustos, Sayı: 414