Evladını Seven Ana-baba Bunu Yapar!
Çocuklar, ana-baba elinde birer emânettir. Çocukların saf ve temiz kalbleri bir cevherdir. Temiz bir toprak gibidir. Temiz toprağa ne ekilirse onun meyvesi alınır. Bu yüzden anne ve baba çocuklarının terbiyesinden sorumludur.
Tahrim Sûresinde mealen:
“Ey iman edenler! Kendinizi, evlerinizde ve emirlerinizde olanları ateşden koruyunuz!” (Tahrim; 6) buyuruldu.
Anne-babanın, evlâdlarını cehennem ateşin- den koruması, dünya ateşinden korumasından daha önemlidir. Cehennem ateşinden korumak da imanı, farzları, haramları öğretmekle, ibâde- te alıştırmakla ve dinsiz, ahlâksız arkadaşlardan korumakla olur. Bütün kötülüklerin başı, kötü arkadaştır.
Evlâdına, Allahü Teâlâ’yı ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- efendimizi öğretmeyen, sevdirmeyen, ana ve babalar onun hem dünya hem de âhiret katili sayılır.
Evlâdına dinini öğretmeyen ana-babalar, dünyanın en merhametsiz insanlarıdır.
Çocuk üşümesin, uykusuz kalmasın diye onu namaza kaldırmamak cinayetlerin en büyüğü sayılır. Bu iyilik değil, ona karşı en büyük kötülüktür. Bundan daha büyük bir budalalık tahayyül edilemez.
Doktor hastasına merhamet ettiği için, icâbında onu bıçağın altına yatırır ve ameliyat yapar. Bu doktorun gayesi, bu ameliyatla onu sıhhatına kavuşturmak ve rahat ettirmekdir.
Ana-baba merhametli iseler, evlâdlarını seviyorlarsa evvelâ dinlerini öğretirler, sonra da dünya ile alâkalı ilimleri. Dinlerini öğretmeyi ihmal edip dünyada yalnız para kazanılacak bilgileri öğretirlerse merhametsizlerin en merhametsizleri oldukları meydana çıkar.
Kaldı ki evlâdına karşı merhametli olmak demek, kendisine de merhamet etmek demektir. Çünkü ana ve baba da çocuklarına dinini öğretmedikleri için yanacaklardır. Yani çocuğuna İslâmiyeti öğreten, kendisi de cehennemden korunmuş olacaktır.
Dinî terbiye vermeden evlâd yetişdirmek, sobada yakmak için ağaç yetişdirmek gibidir. Allahü Teâlâ’nın verdiği her nimetin şükrünün yapılması lâzımdır. Şükrü yapılmazsa elden gider. Evlâd nimeti, Cenâb-ı Hakk’ın verdiği güzel nimetlerdendir. Eğer çocuk İslâm itikadı ve İslâm terbiyesi ile yetiştirilmezse, nimetin şükrü yapılmamış olur. Ayrıca emânete hıyanet edilmiş olur. Allahü Teâlâ, hepimizi küfrân-ı nimetten ve emânete hıyanet etmekten muhafaza buyursun. Âmin.
Kaynak: Âile Saâdeti, Sâdık Dânâ, Erkam Yayınları
YORUMLAR